Bu boş bakış onu gerçek değilmiş gibi gösteriyor. | Open Subtitles | هذا التحديق فارغة يجعلها تبدو غير واقعي. |
Bir şekilde gerçek değilmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | انها تبدو غير واقعي إلى حد ما. |
Buradaki herkes gerçek değilmiş gibi davranıyor. Ama gerçek. Onun yanlış yapmasını engellemek bana düşüyor. | Open Subtitles | الجميع هنا يدعي أنه غير حقيقي ولكنه كذلك يجب ان اوقفه من ان يكون سئ ، هذه مهمتي. |
Laurie, senin için deli oluyorum, ama sen bunu gerçek değilmiş gibi görmezden geliyorsun. | Open Subtitles | لوري.. انا مجنون بك لكنك فقط تتجاهلينه كما لو انه غير حقيقي |
Ama babam dedi ki yatağımın altındaki canavarlar gerçek değilmiş. | Open Subtitles | لكن أبي قال أن الوحوش أسفل فراشي ليست حقيقية |
Eğer gerçek değilmiş gibi davranırsam, o zaman olmaz sanmıştım. | Open Subtitles | تعلم ، إن تصرفت كأنها ليست حقيقية ، سوف تبدو غير حقيقية |
Yaşadığımız şey gerçek değilmiş gibi davranma. | Open Subtitles | لكن لا تفترضي كما لو ان ماعشناه لم يكن حقيقياً |
Aramızdaki sevgi gerçek değilmiş gibi davranıyorsun ama gerçekti. | Open Subtitles | تتصرف كأن ماعشناه معاً لم يكن حقيقياً وهو كان حقيقياً |
Bunların hiçbiri gerçek değilmiş. | Open Subtitles | وكل هذا ليس حقيقيًا |
Bazen hiçbir şey gerçek değilmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | -أحياناً كل شيء يبدو غير واقعي لي |
Hiçbir şey gerçek değilmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | - هو فقط كُلّ يَبْدو غير واقعي جداً. |
Acıtıyor gerçek değilmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنه يؤلم تشعرين, كأنه, غير حقيقي |
gerçek değilmiş gibi. | Open Subtitles | وكأن الأمر غير حقيقي |
Sanki gerçek değilmiş gibi. | Open Subtitles | كأنها ليست حقيقية |
gerçek değilmiş. | Open Subtitles | ليست حقيقية. |
Kardeşim hakkında bildiğim ya da bildiğimi sandığım her şey gerçek değilmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | كأن كل ما كنت أعرفه عن أخي ...أو ما أعتقدت أني أعرفه لم يكن حقيقياً |
Haklıymışım, gerçek değilmiş. | Open Subtitles | لقد كنتُ مُحقة. لمْ يكن حقيقياً. |