Ona devam etmesini ve gerçek gibi göstermeye çalışmasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها في أن تستمر بما تفعله وتحاول جعله يبدو حقيقياً |
Oh! Hadi gerçek gibi görünsün! Acımış gibi davranın! | Open Subtitles | هيا اجعلوا الٔامر يبدو حقيقياً ادّعوا أنكم تأذّيتم |
O kadar yıI sonra sonunda buradayız gerçek gibi gelmiyor. | Open Subtitles | بعد كل هذه السنين , نحن هنا هذا لا يبدو حقيقياً |
gerçek gibi gözükmüyor, garip galaktik karnabahar nasıl gözüküyorsa öyle gözüküyor. | Open Subtitles | لا تبدو حقيقية, تبدو مثل بعض المجرات الغريبة وشكلها مثل البروكلي. |
Bu şehir, gerçek gibi görünen hayali bir şehir. | TED | هذه مدينة خيالية، على الرغم من أنها تبدو حقيقية. |
Bu sadece gerçek gibi görünüyor, ve bana çok zor geliyor çünkü ben kimseyi gerçekten incitemem. | Open Subtitles | يبدو حقيقي نوعـاً ما , و من الصعب علي فعل هذا لأنني لم أكن لأقوم بأذيـة أي شيء حقيقي |
Bu yer gerçek gibi geliyor ama anılardan ibaret. | Open Subtitles | أتدري، هذا المكان.. يبدو حقيقياً ولكنه ذكرى |
gerçek gibi geldiğinden eminim Dedektif ama anılarımız güvenilir değildir. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الأمر يبدو حقيقياً حضرة المحقق لكن ذكرياتنا غير موثوقة بالمرة خصوصاً في وجه الصدمة النفسية |
Silah gerçek gibi duruyor. Dur bir bakayım. | Open Subtitles | هذا المسدس يبدو حقيقياً دعني ارى هذا قليلاً |
Evet, sanki gerçek gibi değildi, hayalet gibi bir şeydi. | Open Subtitles | ...أجل. تقريباً لم يبدو حقيقياً كما لو كان شبحاً ما |
Ayrıca o sarı saç gerçek gibi durmuyor. | Open Subtitles | لا ، وذلك الشعر الأشقر لا يبدو حقيقياً أيضاً |
Göremedim. Oyuncak bir tabancası vardı, gerçek gibi görünüyordu. | Open Subtitles | كان لديه مسدس أشعة يبدو حقيقياً |
O kadar hızlı oldu ki bana bile gerçek gibi gelmiyor! | Open Subtitles | IT ALL حدث بسرعة كبيرة. بل لا تبدو حقيقية بالنسبة لي. |
Rüyalarım, orada gerçekten olduğunu hatırladıklarımdan daha gerçek gibi geliyor. | Open Subtitles | أحلامى تبدو حقيقية لى أكثر من ما أتذكر ما حدث هناك |
Top neredeyse gerçek gibi! | Open Subtitles | الرسومات مذهلة، تلك الكرة تكاد تكون تبدو حقيقية |
sonradan bana gerçek gibi görünmesi gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | أخبروني فيما بعد أنه توجب عليهم جعل الأمر يبدو حقيقي |
Açıkçası bunların hiçbiri bana gerçek gibi gelmiyor. | Open Subtitles | لأصدقك، لا شيء من هذا يبدو حقيقيا بالنسبة لي |
Vay be, aynı gerçek gibi. | Open Subtitles | يا الروعة! الآن هذا يبدو حقيقيًا! |
gerçek gibi, değil mi? | Open Subtitles | يبدوا حقيقياً . أليس كذلك؟ |
- gerçek gibi olsun dedin. | Open Subtitles | انت قلت لي،اجعل ذلك كأنه حقيقي |
Pardon olayı gerçek gibi görmeliydin. | Open Subtitles | أنا آسف. كان لا بد أن نرى كيف تعد تحت الضغط. |
Video görüntüleri üzerinde oynanıp oynanmadığını kontrol ettim, ancak gerçek gibi görünüyor. | Open Subtitles | لقد راجعت الفيديوا لأرى إذا ماتم التلاعب به ولكن يبدوا أنه حقيقي |
Hiç gerçek gibi durmuyor. | Open Subtitles | حتّى لا تبدو حقيقيّة |
Giysileri de gerçek gibi. | Open Subtitles | يرتدون بشكل واقعى للغاية |