"gerçekliğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • واقع
        
    • واقعية
        
    • واقعك
        
    • حقيقته
        
    • واقعها
        
    Çünkü içinizde bir yerde durumunuzun gerçekliğini inkâr etmeye devam ederseniz olayların varabileceği noktanın bu olduğundan korkuyorsunuz. Open Subtitles لأنه وفى مكان ما بداخلك انت خائف من انك ان استمريت فى انكار واقع حالتك فان الامور ستؤول لهذا
    "Bu cehalet, merhamete neden olacak her şeyin gerçekliğini reddeder." Open Subtitles هذا الجهل ينكر واقع اي شيئ قد يثير الشفقة
    Bu şehre ulaştığınızda gerçekliğini görürsünüz. TED تعلمون عندما تصلون فعلياً إلى هذه البلدة فهي ذات واقعية
    Dünyanın gerçekliğini, bize sunulan haliyle kabul ederiz. Open Subtitles من أن يكتشف حقيقة العالم الذي يعيش به نحن نتقبل بفرضية واقعية العالم الذي نقدمه
    Senin gerçekliğini değiştiren bu sanrıların üstesinden gelmelisin. Open Subtitles لابد أن تتغلب على هذه الضلالات التي تخفي معالم واقعك.
    Onun gerçekliğini tayin eden öz, maddi değilken. Open Subtitles إذا كانت النفس التي تحدده على حقيقته غير ملموسة؟
    Film kendi gerçekliğini yaratır. Open Subtitles الأفلام لها واقعها
    Sizi uyardığımız vurgunculuk ve kölelik gerçekliğini göremiyorsanız umarım zamanınızın hızla tükendiğini fark edersiniz. Open Subtitles إذا لم تنتبهوا بعد إلى واقع الإستغلال و الإستعباد الذي حذرناكم منه أتمني أنكم تدركوا أن الوقت ينفذ منكم
    Bu fizikçi evrenin işleyen... yasalarında bir tutarsızlık bulduğunu ve bunun... matriksin gerçekliğini kanıtladığını düşünüyor. Open Subtitles يعتقِد هذا الفيزيائي أنَّه اكتشفَ خلل فني في أعمال الكون .يُمكنه أن يُرينا أن المصفوفة واقع
    Gerçekten takdir ediyorum ama buradaki işin gerçekliğini anlaman gerek. Open Subtitles حقاً , أحيي ذلك فيك لكن عليكِ ان تتفهّمي واقع العمل هُنا
    Ama sizin ufacık zihinleriniz şu an arkadaşınızın bulunduğu boyutsal gerçekliğini kavrayamaz. Open Subtitles لا يمكنها فهم واقع الأبعاد الذي وجد صديقك نفسه فيه
    Tamam, rüyanın gerçekliğini... çözmeye çalışıyorum. Open Subtitles حسنا، أنا مجرد محاولة لمعرفة واقع الحلم.
    Simge size bilgisayarın gerçekliğini göstermek için TED إنه ليس هناك ليريك واقع الحاسوب
    Dünyanın gerçekliğini, bize sunulan haliyle kabul ederiz. Open Subtitles نحن نتقبل بفرضية واقعية العالم الذي نقدمه
    Yeni gerçekliğini düşünürsek, eminim moral desteğine ihtiyacı vardır. Open Subtitles بإعطائة واقعية جديدة أنا متأكد إنه يستطيع أستخدام دعمكِ الآن
    Ve siz lobiye olan bağlantının gerçekliğini anlıyorsunuz. Open Subtitles حيث تلاحظ واقعية الديكور المرتبطة بالصالون
    gerçekliğini gölgeleyen bu yanıIsamaların üstesinden gelmen gerek. Open Subtitles لا بد أن تتغلب على تلك الخيالات التي تخفي معالم واقعك
    - Kendi ilmimi kendim yaratırım. - Kendi gerçekliğini yarat, Mark. Open Subtitles قد إبتدعت معرفتي الخاصة - (بل صنعت واقعك الخاص (مارك -
    Kendi gerçekliğini yeniden yazma yeteneğine sahip olmak kimsenin karşı koyamayacağı bir cazibe. Open Subtitles امتلاك القدرة على تغيير واقعك... هذا إغراء كبير لأي أحد.
    Gladyatörler dünyasında bir adamın şanı ve şöhreti kendi gerçekliğini yaratır. Open Subtitles في عالم المجالدين شهرة ومجد الرجل تبني حقيقته الخاصة
    Senin kalbini görmek istiyorum, Kenna, ve sadece bir parçasını değil, bütün gerçekliğini, ne kadar karanlık olursa olsun. Open Subtitles اعني بأني اريد ان ارى قلبك كينا وليس جزء واحد منه بكامل حقيقته وليس جزء منه
    Bu katil... o kadının gerçekliğini kabul edemiyor. Open Subtitles تلك القاتلة... لا يمكنها تقبّل واقعها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more