"gerçekten bir" - Translation from Turkish to Arabic

• حقيقي
• فعلاً في
• حقا ان
• حقا في
• حقاً ان
• انها حقا
• فعلا
• يتصرف هذا
• هناك حقا
• هناك حقاً
• كان حقاً
• كان أبي حقاَ
• كنتي فعلاً
• هو حقا
• حقا بحاجة

Eğer bu gerçekten bir avcı kampıysa, yiyeceğini çalamayız. Neden?
إذا هذا معسكر صيد حقيقي فلا يمكننا أن نسرق طعامهم

Peki, arkadaşlarının evinde gerçekten bir hayalet varsa?
ماذا لو أن هناك شبح فعلاً في مسكن أصدقائك؟

Bay Stryker, bunu gerçekten bir çeşit savaşa mı çevirmek istiyorsunuz?
سيد سترايكر , هل تود حقا ان تحول هذا الي نوعا ما من الحروب؟

Bu konuda düşünürsen gerçekten bir trajediyim. Bana yalan söyledin.
انا حقا في مأساة اذا فكرت بهذا. انت كذبت علي.

gerçekten bir şeyleri değiştirebileceğini mi düşünüyordun?
هل اعتقدتي حقاً ان تحدثي فرقاً؟

gerçekten bir tür mucize bu, çünkü bu her Noel arifesi oluyor.
انها معجزة. انها حقا نوع من معجزة لأنه يحدث كل ليلة عيد الميلاد .

Sarışın olmadıktan sonra bir kadının... gerçekten bir kadın olmadığını düşünüyorum.
لا أظن المرأة قد تكون إمرأة فعلا إلا إذا كانت شقراء

gerçekten bir erkek nasıl böyle çıt kırıldım olabilir?
لما يتصرف هذا الرجل هكذا بحق الله

Çünkü gerçekten bir bağlantı yoksa Walsh devrediyor demektir.
لأنه إذا كان هناك حقا لا علاقة هنا، والش يحول الى اسلوب آخر

Eğer Evan'ın odasında gerçekten bir hayalet varsa bence onunla arkadaşlık etmeli.
ان كان هناك حقاً شبح في غرفة ايفان اعتقد ان عليه مصادقته

Çünkü başına gerçekten bir şey gelse ne yapacağını şaşırırdı.
لأنه لو حدث معها أمر حقيقي فلن تعرف مالذي ستفعله

Acaba annesinin onda gerçekten... bir sorun olduğunu anlaması ne kadar sürdü?
اتسائل كم استغرقت والدته وقتاً حتى تدرك أنه ثمة خطب حقيقي بولدها

gerçekten bir hapiste olmak, dışarı çıkıp hayatı yaşama düşüncesi her şeyi daha da zorlaştırıyor.
كونك فعلاً في السجن و تريد الحياة أو تفكر بالخارج ، هو فقط يجعل كل شيء صعب

gerçekten bir bedene girmek istiyor musun, şu an?
هل تريدين حقا ان تكوني بداخل انبوب الان؟

Becca bu akşam gerçekten bir arkadaşının evinde mi kalıyor?
هيي , هل بيكا حقا في منزل صديق الليلة ؟

gerçekten bir kez daha ölmek istiyor musun?
هل تريدين حقاً ان تموتي مرة اخرى؟

gerçekten bir anlamda eşsiz.
انها حقا هو نوع من لم يسبق لها مثيل.

Bu odada gerçekten bir hayalet varsa EMF cihazım doğruyu söylüyorsa fena şeyler göreceğiz demektir.
لو كان هناك حقا شبح في تلك الغرفة، فإن مقياسي يقول الحقيقة.

Sanırım prostatımla ilgili gerçekten bir sorunum olabilir.
أعتقد ان هناك حقاً خلل في البروستات خاصتي

Burasıyla gittikleri yer arasında gerçekten bir bağlantı varsa bunu tespit etmeliler.
جسيمات إن كان حقاً متصلاً بين هنا وإلى أين ذهبوا

Çünkü o gerçekten bir prens olsa, ben...
إن كان أبي حقاَ أميراَ .... فهذا يعني أنني

gerçekten bir iş kadınıysan para biriktirme, istifle.
اذا كنتي فعلاً أمراة اعمال يقصد هنا بكلمة تستعمل بالمراهنات وهي دخول بفلوس أكبر "تعبت ونا افهمكم"

gerçekten bir tür insan protoklav melezi,
هو حقا نوعا من هجين الإنسان و بروتو هراء

Biz gerçekten bir şey yapmak gerekiyor, Dinle , Tamam?
الاستماع، ونحن حقا بحاجة إلى فعل أي شيء ، حسنا؟