"gerçekten de" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعلاً
        
    • حقاً
        
    • بالفعل
        
    • حقا
        
    • في الواقع
        
    • فعلا
        
    • في الحقيقة
        
    • حقيقة
        
    • فعلًا
        
    • وبالفعل
        
    • فى الحقيقة
        
    • حقًا
        
    • أحقّاً
        
    • وحقيقة اريد
        
    • وأنه حقّاً
        
    gerçekten de Tok'ra ve insanların Goa'uld'u yenebileceğini düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لاتظن فعلاً أن الجواؤلد والبشر يمكن أن يطيحوا بالجواؤلد ؟
    Yani, eğer gerçekten de rahatsız olsaydı hâlâ burada olmazdı. Open Subtitles أقصد، إن كانت فعلاً منزعجة لذلك الحد لما بقيت هنا
    Haplar ve salatalar ile beslenmekten dolayı gerçekten de yarı açtı sanırım. Open Subtitles أظن أنه كان نصف جائع حقاً من العيش على الحبوب و السلطة
    gerçekten de okula gittiğim ilk gün, altı yaşındayken teknik olarak yetersiz beslendiğim için özel bir beslenme programına dahil edildim. TED بالفعل في أول يوم عند ذهابي للمدرسة في سن السادسة وضعت في برنامج مخصوص للتغذية لانني كنت مصاب بسوء التغذية فعلياً
    Siz gerçekten de... Hagwon Akademi broşürü için mi çekim yapıyorsunuz? Open Subtitles انتم ايها الناس حقا هل تصورون حقا الى دليل اكادميه هاوان؟
    gerçekten de düzenlemeye ihtiyacımız var, sübvansiyonlara, karbon vergisine ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة في الواقع إلى التنظيم، والدعم، وفرض الضرائب على الكربون.
    Peki, bazılarınız için bu gerçekten, gerçekten de uçuk kaçık olabilir. TED حسنا، للبعض منكم، هذا ربما يكون حقيقة، فعلا في مكان آخر.
    Deli olabilir, ama yalan söylemiyor. Onu öldürdü gerçekten de. Open Subtitles ربما أنه مجنون, و لكنه لا يكذب, لقد قتلها فعلاً
    Bağırıp çağırarak istediğini söylediğine göre gerçekten de Dokgo Jin olmalısın! Open Subtitles بما أنك تصرخ و تقول السخافات فأنت دوك غو جين فعلاً
    gerçekten de önceden gizli ajansa ülkenin güvenliğinden endişe ediyorum. Open Subtitles إذا كان فعلاً عميل سري، أنا قلق بشأن أمننا القومي.
    gerçekten de yaratıcılığı bilimsel olarak araştırmak mümkün mü? TED ولكن هل يمكن فعلاً دراسة الابداع علمياً ؟
    Steven, o kirli, yaşlı, küçük hippiyi gerçekten de seviyorsun. Open Subtitles أوه، ستيفن، أنت حقاً تَحبُّ ذلك القديمِ، قذر، قليلاً هبي.
    gerçekten de geri dönmeliyiz. Peki ya Bay Tumnus ne olacak? Open Subtitles ـ الآن يجب حقاً أن نعود ـ وماذا بشأن السيد تومنوس؟
    gerçekten de palyaço gibi giyindiğine inanamıyorum. Çok fazla dikkat çekeceksin. Open Subtitles لا اصدق انك تنكرت حقاً بزي مهرج ستجلبين الكثير من الانتباه
    CA: Yani bu sızıntı aslında özünde gerçekten de dünyayı değiştirdi. TED كريس : إذاً , موسوعتك التسريبية عموماً غيرت العالم بالفعل ؟
    Onca politika ve prosedür sonrasında bu vaka gerçekten de biyolojiyle ilgiliymiş. Open Subtitles بعد كل السياسة و الإجراءات في النهايه القضية كانت بالفعل عن الاحياء
    Ama görüyorsun, gerçekten de senin gibi bir dadıya ihtiyacım var. Open Subtitles لكنّك كما ترى، أنا حقا في حاجة إلي مربية أطفال مثلك
    Ondan gerçekten de para sızdırmaya çalışıyordun tüm ailesinden para sızdıracaktın! Open Subtitles أنت حقا تحاولين الإطاحة بها الإطاحة بكامل العائلة من أجل المال
    çünkü gerçek insan ilişkisi gerçekten de gerçek insan ilişkisi. TED لأن التواصل البشري الحقيقي في الواقع هو تواصل بشري حقيقي.
    gerçekten de bizler, fark edebildiğimizden çok daha fazla boyut içinde yaşıyor olabiliriz. Open Subtitles ربما نحن فعلا نعيش فى عالم له أبعاد أكثر مما قد تدركه العين
    Bu, resmi olmayan bir okul; ancak gerçekten de bütüncül eğitim veriyor. TED هي مدرسة غير رسمة لكنها في الحقيقة هي حول التعليم الشامل ..
    Ve konu dışı süs eşyaları gerçekten de, aslında suç olarak görülüyor. TED أما الزخرفة منقطعة النظير فتتم رؤيتها على أنها حقيقة وبشكل أساسي، مجرمة.
    Bence çıkardığı ses de kurşun kalem kullanma deneyiminin büyük bir parçası ve gerçekten de duyulabilir bir sürtünme sesi var. TED أعتقد أنّ الصوت يشكل جزءًا أساسيًا من تجربة استعمال قلم الرصاص، فهو يملك خربشةً مسموعة فعلًا.
    gerçekten de, transseksüel insanlar arasındaki intihar oranı dünyanın en yüksek intihar oranları arasında. TED وبالفعل فإن معدل الانتحار بين الأشخاص المخنثين والذين لم يخضعوا للعلاج هو من بين أعلى المعدلات في العالم
    Hiçbir şey, ortalık tamamen dingindi, gerçekten de etraf çok sessizdi. Open Subtitles لا شئ، كان الموقع هادئ جدا، كان هادئ جدا فى الحقيقة
    gerçekten de Metro East bölgesindeki en iyi oyuncu muydu? Open Subtitles هل حقًا كانَ أفضل لا عب سلة في المنطقة الشرقية
    Orada bir hayat kurabileceğine gerçekten de inanıyor musun? Open Subtitles أحقّاً تظنّين أنّكِ ستؤسّسين حياةً هناك؟
    gerçekten de... Open Subtitles وحقيقة اريد...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more