"gerek kalmayacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن يكون ضرورياً
        
    • ليس علينا
        
    • تضطرّي
        
    • يضطر
        
    • لن أحتاج
        
    • لن تحتاج
        
    • لن تضطر
        
    • لن يتوجب عليك
        
    • ليس ضروريا
        
    • ليس عليكِ
        
    • يكون ضروريا
        
    • نوع من الاسألة
        
    • لن يكون هناك حاجةَ
        
    • لن تضطري لفعل هذا
        
    • لن يجب
        
    Sizi temin ederim buna gerek kalmayacak. Ben de gidiyordum. Open Subtitles .ذلك لن يكون ضرورياً, أؤكد لك أنا مغادر
    Müzik açılsın. Mükemmel. Bir daha asla ellerimizi kullanmamıza gerek kalmayacak! Open Subtitles الموسيقى تعمل رائع، ليس علينا ابداً ان نستخدم ايدينا من جديد
    Bunu bir iyilik olarak düşün. Öldüğünde bir seçim yapmana gerek kalmayacak. Open Subtitles اعتبريني أسديكِ معروفًا، فحال موتكِ لن تضطرّي للإختيار.
    Şarkılar böyle devam ederse, Almanların beni vurmasına gerek kalmayacak. Open Subtitles يا يسوع.. أوفام أهناك المزيد من الأغانى مثل تلك لن يضطر الأعداء الى اطلاق النار على
    Ve senin parmak izini bulduğum anda, sana soru sormamıza gerek kalmayacak. Open Subtitles وعندما أجد بصماتك حولها لن أحتاج سؤالك ثانيةً
    Madem öyle, parkalarınıza gerek kalmayacak sanırım? Open Subtitles إذاً أعتقد أنك لن تحتاج إلى أي منتزهات أليس كذلك
    Öncelikle benim gibi katlanılmaz cahil bir mesihi dinlemenize gerek kalmayacak. TED أولا، لن تضطر إلى الاستماع إلى واحد مثلي يظن أنه المسيح
    Bunu Subway'e yerleştirirsen onu bir daha görmene gerek kalmayacak. Open Subtitles أعطي هذا لصب واي و لن يتوجب عليك رؤيته مجدداً
    Sizi temin ederim ki buna gerek kalmayacak. Open Subtitles على ممتلكات الغير أؤكد أن ذلك ليس ضروريا.
    Bu işte bana yardım edersen, borcunu ödemene gerek kalmayacak. Open Subtitles إذا ساعدتني هذه المرة، يمكنني أن أأكد . ليس عليكِ دفع دينَكَ
    Sayın Başkan, gerek kalmayacak. Open Subtitles سيدتي الرئيسة، ذلك لن يكون ضروريا. سيتكلم
    Polise gerek kalmayacak. Open Subtitles الإتصال بالشرطة لن يكون ضرورياً
    gerek kalmayacak. Open Subtitles لن يكون ضرورياً
    Şu demek: bu sayede endişelenmemize gerek kalmayacak... köpek hamile mi kaldı diye. Open Subtitles هذا يعني فقط انه بهذه الطريقه ليس علينا القلق حول حمل هذا الكلب
    Başka bir şey yapmamıza gerek kalmayacak. Open Subtitles ليس علينا القيام بأي شيئ بعدها
    Bunu bir iyilik olarak düşün. Öldüğünde bir seçim yapmana gerek kalmayacak. Open Subtitles اعتبريني أسديكِ معروفًا فحال موتكِ لن تضطرّي للإختيار
    Savcının anlaşma yapmasına gerek kalmayacak. Open Subtitles المدعي العام لن يضطر لمناقشة صفقة معك
    Biriniz çocuklarımı büyütmeyi kabul ederse, çalışmama gerek kalmayacak. Open Subtitles لكن إذا أحدكم يوافق على تربية أطفالي سوف لن أحتاج لتلك الوظيفة هل من متبرعّ ؟
    Evet, biraz şansla daha fazla yapmana gerek kalmayacak. Open Subtitles نعم، حسنا، حظّا ، لن تحتاج لتشغيله لفترة أطول من ذلك بكثير
    Ayrıca onları aramana gerek kalmayacak. Önce onlar seni bulacak. Open Subtitles فوق ذلك، لن تضطر إلى البحث عنهم، سيجدونك أولاً
    Bunlara gerek kalmayacak. İşi gerçekten yapıyormuş gibi davranacağız. Open Subtitles لن يتوجب عليك ذلك ، سيكون الأمر كما أننا نقوم بعملية حقيقية
    Benim de anlatmaya çalıştığım, buna gerek kalmayacak. Open Subtitles أنا أحاول أن أقول لك أن هذا ليس ضروريا
    İyi haber ise Sam hapiste olduğu sürece etraflarında olmana gerek kalmayacak. Open Subtitles الخبر الجيد هو بوجود سام في السجن ليس عليكِ القلق بشأن التواجد قرب اي منهما لفترة من الوقت
    Haklısın ama zamanla, buna gerek kalmayacak. Open Subtitles أنا أتفق معك ، و في الوقت المناسب ، فإنه لن يكون ضروريا
    Allahın izniyle... buna gerek kalmayacak. Open Subtitles اي نوع من الاسألة هذا صلّ إلى الله...
    Buna gerek kalmayacak. Open Subtitles لن يكون هناك حاجةَ لفعل أيّ شيءِ من هذا .
    - gerek kalmayacak. Open Subtitles " لن تضطري لفعل هذا "
    Bir süre sonra bunu kendime hatırlatmama gerek kalmayacak. Open Subtitles وبعد فترة لن يجب علي أن أذكر نفسي أن أفعل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more