İzninizle daha açık olayım: Bu kadınların ve kızların her şeyi düzeltmesi gerektiği anlamına gelmiyor. | TED | هذا لا يعني أن النساء والفتيات مسؤولون عن إصلاح كل شيء ، على الرغم من أننا ربما سنفعل. |
Bu öyle kalması gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني , أن الأمر يجب أن يكون بهذه الطريقة |
Demek istediğim, farklı türden şeyler satmamız, kendi kurallarımıza göre yönetmemiz gerektiği anlamına gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | أعني بيعنا لأشياء مختلفة لا يعني أن نتعامل بقواعدنا الخاصة؟ |
Bu ona istediğini vermen gerektiği anlamına gelmiyor. Bunu anlamadım. | Open Subtitles | هذا لا يعنى ان تعطيه له انا لا افهم هذا |
Ama bu senin onun için çalışman gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني انه يتوجّب عليكِ العمل لديها |
Ama bu, adil savaşmamız gerektiği anlamına gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لكن هذا لا يحتّم قتالنا بنزاهة، صحيح؟ |
Vücudundan utanıyor olman herkesin utanması gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لأنك تخجلين من جسدك هذا لا يعني أن الجميع يجب عليهم هذا |
Bu, işimi mutlu olarak yapmam gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | سأقومُ بعملي لكنّ هذا لا يعني أن أكونَ سعيدةً به |
Bu, onları işe almamız gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس بطرق تفكير مختلفة ذلك لا يعني أن علينا توظيفهم |
Ama bu senin vazgeçmen gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أن عليك التخلي عنه أيضاً |
Köşe başlarında bekleyip kim gelirse teorini vermen gerektiği anlamına gelmiyor ama. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أن تقفي في زوايا الشوارع توزعين حساباتك إلى أي رجل يأتي إليك |
Ama bu benim "Beyaz Kız Avcısı Buffy" ile çıkmam gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يعني أن أذهب مع "بافي جلاّدة الفتاة البيضاء" |
Güzel ama bu yatmanız gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني أن تمارسوا الحب |
Ama bu işin en kötüsünü düşünmen gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أن تفترضين الأسوأ |
Nolan, dolaylı olarak başkalarının öfkesinden zevk alıyor olman onlarla gurur duyman gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | نولان)، فقط لأنكَ تستمع) في مشاهدة الناس يخرجون غضبهم لا يعني أن عليكَ تشجيعهم على ذلك |
Biz paranoyak bir 4400'ü arıyoruz, bu bizim de paranoyak olmamız gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | نحن نبحث عن مرعب ال 4400 هذا لا يعنى ان نصبح مرعوبين ايضا |
Belki dünyanın Patty Hewes gibilere ihtiyacı vardır ancak bu onun için çalışman gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | من المحتمل أنّ العالم يحتاج لأشخاص مثل باتي هيوز ولكن هذا لا يعني انه يتوجّب عليكِ العمل لديها |
Konuşmamız gerektiği anlamına gelmiyor bu. | Open Subtitles | -هذا لا يحتّم أن نتحدّث . |