Seninle konuşmam gerektiğini söyledim ona. | Open Subtitles | لقد أخبرتها أن عليّ إستشارتك أولاً، حسناً؟ |
Ona bunu düşünmem gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن عليّ التفكير في الأمر. |
Ona bir kızın bir kere on altı olacağını ve arkadaşlarıyla beraber kutlaması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن الفتاة تصبح 16 مرة واحدة وتريد قضائه مع أصدقائها |
Margarita içebileceklerini ama tetikte olmaları gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن يحصلوا على بعض المارغريتا لكن يتوقعون الاتصال في أي وقت |
Onun kendini beslemesi için ayda 200 rubi kazanması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | و أخبرته أن يحضر لي 200 روبية بالشهر كي أطعمه. |
İlk önce seninle konuşmam gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | قلت لها أنه يجدربي أن أستشيرك أولاً |
Sen haklıydın. Ona bazı temel kurallar belirlememiz gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّ علينا إرساء بعض القواعد، فانفعلتُ بعض الشيء |
Şikayette bulunacağını söyledi ben de ona duruşmaya gelip bunları anlatması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أرادتأنتقدمشكوىوقدقلتلها.. أن عليها أن تأتي للمحكمة لتقص قصتها |
Evlat, sana hiç ilişkinde ne yapman gerektiğini söyledim mi? | Open Subtitles | ابني، أسبق وأن أخبرتك ما الذي عليك عمله بشأن علاقتك؟ |
Ona bunu düşünmem gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن عليّ التفكير في الأمر. |
Yakın arkadaşım Akio ile takılmam gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن عليّ تمضية الوقت مع صديقي الطيب (أكيو). |
Onlara çok şeylerin olması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن الكثير من الأشياء يجب أن تحدث. |
Onlara zamanımı boşa harcamamaları gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن لا يضيعوا وقتي |
Onlara çekilmemiz gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن علينا الانسحاب. |
Ben de ona kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | و أخبرته أن يعتمد على نفسه |
Bende yapmaması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | و أخبرته أن لا يفعل |
İlk önce seninle konuşmam gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | قلت لها أنه يجدربي أن أستشيرك أولاً |
Ne yapabilirsek yapmamız gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | إنّي قلت أنّ علينا فعل مايجب. |
Kirk temize çıkmak istedi ve bende bunu tartışmamız gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أراد (كيرك) الإعتراف، وقلتُ له أنّ علينا مُناقشة ذلك. |
Kendisine, başka bir iş araması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها ، أن عليها أن تجد وظيفة بمكان آخر. |
Polise ihbar etmesi gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُها أن عليها أن تُسلّم نفسَها، |
Onu burada tutmak için ne yapman gerektiğini söyledim sana ama bedelinin buna değmeyeceğini düşündün. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ما تفعله كي تبقيها هنا لكنك لم تظن أن السعر يستحق أن تدفعه ، |
- Nereye gitmen gerektiğini söyledim! | Open Subtitles | أخبرتك ما تريد معرفته |