Şey, bu bir keyifti. - Bunu sonra sana geri getireceğim. - Hayır, hayır. | Open Subtitles | ـ سأعيد هذه لاحقا ـ لا لا احتفظ بها انها لك |
İşleri eski haline geri getireceğim. | Open Subtitles | كل شئ على ما يرام سأعيد الأمور إلى ما كانت عليه |
Dinle, Dan, Piper'ı bir süre almam lazım ama işimiz kısa sürecek ve onu hemen geri getireceğim. Tamam mı? | Open Subtitles | لفترة وجيزة، ولكنني سأعيدها لك قريباً، حسناً؟ |
Adalet sistemi düzeldiğinde onu yargılanması için geri getireceğim. | Open Subtitles | وعندما يتم إصلاح النظام القضائي هنا سأعيده ليخضع للمحاكمة |
Hediyeni geri getireceğim, sonra da... yolculuğa çıkmak için onayını alacağım. | Open Subtitles | سأستعيد هديتك وحتى هذا الحين أريد مصادقتك لأبدأ الرحلة |
"Senin bir parçanı geri getireceğim" diyerek ne kastetmiş olabilir? | Open Subtitles | ما الذي تظنون أنها عنت بالسطر الاخير سوف أعيد جزءا منك؟ |
Sağlam geri getireceğim, söz. | Open Subtitles | سوف أعيده على الفور سأحتفظ به قليلا |
Bak, pikabını üzerinde tek çizik bile olmadan geri getireceğim. Söz veriyorum. | Open Subtitles | انظر، أقسم أنني سأعيد شاحنتكَ إليكَ دون خدش، أعدكّ. |
Mjolnir'i alır almaz senden çaldıkları eşyaları geri getireceğim. | Open Subtitles | بعد أن أحصل على مطرقتي . سأعيد الأغراض التي سرقوها منكِ |
Eğer ben seçilirsem, bu şehre dürüstlüğü ve şerefi geri getireceğim. | Open Subtitles | إذا تمّ إنتخابي، سأعيد الأمانة والنزاهة إلى المدينة. |
Sadece bir paket Post-it'ti. Yemin ederim, geri getireceğim. | Open Subtitles | سيدي، كانت علبة واحدة من الورق، وأقسم أنني سأعيدها |
Tamam. Teşekkürler Albay. En kısa sürede geri getireceğim. | Open Subtitles | حسنا، شكرا لك أيّها الكولونيل سأعيدها لك بأسرع وقت ممكن |
Hemen geri getireceğim ve sizlere, Mustique'de geçirdiğimiz harika zamandan bahsedeceğim. | Open Subtitles | سأعيدها سريعا وسأخبركم عن كل اوقاتنا الرائعه التي قضيناها في جزيرة ماستكيو |
Parayı ben alacağım, eğer bağlantım uygunsa yarın parayı geri getireceğim. | Open Subtitles | سآخذها , و إن كانت أتصالاتي متوفرة سأعيده أليكم غداً |
Oh, onu hiç vakit kaybetmeden geri getireceğim. | Open Subtitles | أوه، أنا سأعيده في سعة من الوقت |
Oğlunu geri getireceğim. | Open Subtitles | سأستعيد ابنكِ |
Plakayı geri getireceğim. | Open Subtitles | . سوف أعيد إليك اللوحة مرة أخري |
Söz veriyorum onu sana geri getireceğim. | Open Subtitles | أقسم لك، سوف أعيده لك، اتفقنا ؟ |
Umurumda değil, ne olursa olsun onu geri getireceğim. | Open Subtitles | لا آبه لذلك، سوف أستعيدها مهما كلف الأمر |
Orada tamir edip tekrar geri getireceğim. | Open Subtitles | وسوف أصلحها هناك وسوف أعيدها الى هنا على الفور |
böylece Yash'ın egosu ve Rahul'ün inadı... aileyi ikiye böldü..... seni geri getireceğim ağabey. | Open Subtitles | كبرياء ياش وعناد راهول فرقا هذة العائلة الي الابد قسما العائلة قسما العائلة إلى إثنان سوف أعيدك يا أخي سوف أعيدك الي البيت يا أخي |
Bir kaç sigortayı batlatmış olabiliriz. Bir kaç dakika içinde gücü geri getireceğim, dayanın. | Open Subtitles | انتظر, ساعيد الطاقة للخطوط فى دقيقة. |
O herifi kendi ellerimle yakalayıp geri getireceğim. | Open Subtitles | سأقبض عليه شخصيًا .وأقوم بإعادته |
Büyülü kartı harekete geçirip, geri getireceğim. | Open Subtitles | سوف ألعب كرت الأحياء لارجاعهن monster reborn |
Yaşıyorsa, onu sana geri getireceğim. | Open Subtitles | ان كانت على قيد الحياة ساعيدها لكي |
Seni nasıl geri getireceğim? | Open Subtitles | مرحبا، كيف اعيدك الى هنا بيل؟ أكان هذا مخيف كفاية؟ |
Güzel bir elbise giyeceğim, üzgün suratımı yapacağım ve onu geri getireceğim. | Open Subtitles | انا سوف ارتدي فستان حفلتي واتظاهر بالاسف وسوف اعيده |