"getirebiliriz" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكننا
        
    • نجلب
        
    • إعادتها
        
    • إحضارها
        
    • نحن يُمْكِنُ أَنْ
        
    • إعادتك
        
    • اعادته
        
    Eğer daha fazla fare istihdam edersek sonucu daha da iyi hale getirebiliriz. TED إذا كنت تستطيع جلب المزيد من الجرذان، يمكننا أن نجعل الواقع الناتج أكبر.
    Ve akıllı informasyon teknolojilerini kullanarak trafiği serbestçe akar hale getirebiliriz. TED و يمكننا استخدام التكنولوجيا الذكية لجعل حركة السير خالية من الإزدحام.
    Bulmana yardımcı olması için 200 işsiz getirebiliriz. Open Subtitles نستطيع ان نجلب لك 200 عائلة عاطلة تساعدك في ايجادهم
    "Mezozoik Çağı, gerçek anlamda 21. yüzyıla getirebiliriz. " Open Subtitles وعلى نحو حقيقي , يمكننا أن نجلب عصر الدهر الوسيط الى القرن الـ 21
    Onu eski haline getirebiliriz. Hayır! Open Subtitles نحن نستطيع إعادتها لما كانت عليه.
    2000 dolar verirseniz onu size geri getirebiliriz. Open Subtitles .. بألفي دولار أخرى يمكننا إحضارها إليك
    İşte o zaman onları geri getirebiliriz. Open Subtitles ثمّ نحن يُمْكِنُ أَنْ نَجْلبَ من المحتمل هم في الموطن الأصلي.
    Elimizdeki bu model ile, bu kişileri bir araya getirebiliriz. TED مع هذا النوع من النموذج، يمكننا أن نساعد تقديمهم معا.
    En fazla önem içeren bağlamlarda, insanların parmak uçlarına bu araçları getirebiliriz. TED يمكننا تقديم هذه الأدوات لتكون في متناول الجميع في الحالات الأكثر أهمية.
    Sadece bir kaç Jaffa kaldı. Onları etkisiz hale getirebiliriz. Open Subtitles ليس هناك سوى عدد قليل من الجافا يمكننا القضاء عليهم
    Burayı her zaman olmasını hayal ettiğimiz bir yer haline getirebiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نحول هذا المكان الى الذي أردناه دائما أن يكون
    Ve biz onu tamir edip yeniden çalışır hale getirebiliriz. Open Subtitles و يمكننا أن نصلحها بالكامل و نعيدها إلى العمل ثانية
    Düşünüyorum da eğer barı kullanırsak paradan tasarruf edip daha fazla striptizci getirebiliriz. Open Subtitles لذلك كنتُ أفكر ، إذا أقمناها في الحانة يمكننا خفض التكاليف وزيادة المتعريات.
    İşini çabuk bitirin, böylece diğerlerini karşıdan getirebiliriz. Open Subtitles أنتهي منه بسرعة حتى يمكننا أن نجلب الآخرين
    Zamanda geriye seyahat etmek mümkün olmayabilir ama belki bir gün, geçmişi buraya getirebiliriz. Open Subtitles قد يكون من المستحيل السفر إلى الماضي لكن ربما يوما ما نستطيع فيه أن نجلب الماضي إلينا
    Evet, efendim. Tıbbi kayıtlarını da getirebiliriz. Open Subtitles نعم، نعم ياسيدي ويمكننا أن نجلب لك سجلاته الطبية
    Onu eski haline getirebiliriz. Hayır! Open Subtitles نحن نستطيع إعادتها لما كانت عليه.
    onu her zaman geri getirebiliriz. Open Subtitles يمكننا إعادتها لنا دائماً
    Ya da onu biz getirebiliriz. Open Subtitles أو يُمكننا إحضارها.
    Yüzünüzdeki deriyi yeniden, pürüzsüz hale getirebiliriz. Open Subtitles نحن يُمْكِنُ أَنْ حتى خارج يَظْهرُ الجلدُ على السطح مَع ضوء microderm br sion.
    Yani, davranislariniz ve diger kosullara bagli olarak sizi belirlenen sureden once geri getirebiliriz. Open Subtitles لذا بناءً على سلوكك أو أيّة عوامل أخرى، بوسعنا إعادتك مبكراً
    O kadar da kötü değil. Geri getirebiliriz. Open Subtitles الامر ليس بهذا السوء يمكننا اعادته لما كان عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more