| Eğer altın postu şehrimize geri getirirsen, krallığı geri vereceğim. | Open Subtitles | لو انك احضرت الفروة الذهبية فعد إلى مدينتنا و سوف اعيد لك المملكة |
| Diyorlardıki, biraz şeker getirirsen... hepsini sen yiyemezsinki diğer kardeşlerinle paylaşmalısın. | Open Subtitles | فقالوا اذا احضرت بعض الحلوى يجب ان لا تاكلها لوحدك وانما يجب ان تطعم الاخرين |
| Ama eğer bir kez daha onu buraya getirirsen Tanrı şahidimdir ki, hayatın boyunca pişmanlık duyarsın. | Open Subtitles | ولكن لو جلبته الى هنا مرة أخرى أقسم بالله سوف تعيشين لتندمي على ذلك |
| Buzlu çay istediğimde, limonata getirirsen yanlış anlama olur. | Open Subtitles | سوء التفاهم يكون عندما تحضلر لي عصير ليمون بدلاً من الشاي المثلج |
| Eğer bana ilk ve son ayın kirasını yarın öğlene kadar getirirsen. | Open Subtitles | إذا كان بمقدورك أن تجلبي لي إيجار أول الشهر وآخره، عند ظهر الغد |
| Ama eve kuduz bir hayvan getirirsen o seni ısırır. | Open Subtitles | لكنّك إن أحضرت للبيت أرنبًا ضاريًا فسوف تطولك عضّتة. |
| Caprica'ya gidip, bana oku getirirsen, bize Dünya'ya giden yolu göstereceğim. | Open Subtitles | إذا عدتى إلى (كابريكا) وأحضرتى السهم لى سأجد الطريق إلى الارض |
| Bana Justin'in saçından getirirsen bir daha asla alış-veriş parası istemem. | Open Subtitles | فرقة إن سينك في المدينة إذا احضرت لي خصلة من شعر جاستن لن أسألك مجدداً أن تتسوق لي مرةً أخرى .. |
| Bana 10 dolar getirirsen sana bir şey göstereceğim demişti. | Open Subtitles | لانه قال لى ان احضرت له 10 دولارات سوف يرينى شىء ما |
| Eğer bana subayların yediği lezzetli, sulu koyun pirzolasından getirirsen seni memnun ederim. | Open Subtitles | لو احضرت لي بعض من لحم الضأن الشهي الذي رايت الضباط وهم يأكلوه فسأجعلك |
| Başka birisini daha getirirsen küçük "oğluşunu" bir daha asla göremezsin. | Open Subtitles | لو احضرت احداً اخر فلن ترى ابنك مرة اخرى |
| Eğer getirirsen, sana gösterebilirim ve hepimiz buradan gideriz. | Open Subtitles | أن جلبته لي... يمكنني أن أريك كيفية عملها ويمكنّنا... ويمكنّنا الرحيل... |
| Canlı getirirsen 75 bin. | Open Subtitles | إذا جلبته لنا حيّ ستحصل" ".على 75 ألف دولار |
| Buzlu çay istediğimde, limonata getirirsen yanlış anlama olur. | Open Subtitles | سوء التفاهم يكون عندما تحضلر لي عصير ليمون بدلاً من الشاي المثلج |
| Ama daha sağlam bir şeyler getirirsen... | Open Subtitles | إذا كان يمكنك أن تجلبي لي ... شيء أكثر إثباتاً |
| Bana arabadan bir şey getirirsen.. | Open Subtitles | إن أحضرت لي شيئاً من السيارة |
| Caprica'ya gidip, bana oku getirirsen, bize Dünya'ya giden yolu göstereceğim. | Open Subtitles | إذا عدتى إلى (كابريكا) وأحضرتى ذلك السهم سأريكم الطريق إلى الأرض |
| Bir de 20 yıllık bir içki getirirsen çok makbule geçer. | Open Subtitles | وإذا أحضرت لي زجاجة نبيذ معتقة لـ20 عاماً، سأقدر لك ذلك |
| Bir saat sonra, festival alanında. Çipi getirirsen, kızı alırsın. | Open Subtitles | في الكرنفال، بعد ساعة واحدة لو أحضرت الشريحة، ستحصل على الفتاة |
| - Carol, yastık getirirsen bunun adına ceza diyemezdik, öyle değil mi? | Open Subtitles | -يا (كارول)، إن جلبت لي (وسادة ) لن يعتبر هذا عقابًا، صحيح؟ |
| Fakat, akşam olmadan kızımı geri getirirsen affedileceksin. | Open Subtitles | لكن أعد لي ابنتي عند حلول المساءو سأَغْفرلك . |
| Rayborn'u ona getirirsen, gidebileceğimi söylüyor. | Open Subtitles | احضِر له ريبورن وسيمكنني المغادرة. |