"getirirsen" - Translation from Turkish to Arabic

    • احضرت
        
    • جلبته
        
    • تحضلر لي
        
    • تجلبي لي
        
    • إن أحضرت
        
    • وأحضرتى
        
    • وإذا أحضرت
        
    • لو أحضرت
        
    • إن جلبت لي
        
    • أعد لي
        
    • أن تجلبي
        
    • احضِر
        
    Eğer altın postu şehrimize geri getirirsen, krallığı geri vereceğim. Open Subtitles لو انك احضرت الفروة الذهبية فعد إلى مدينتنا و سوف اعيد لك المملكة
    Diyorlardıki, biraz şeker getirirsen... hepsini sen yiyemezsinki diğer kardeşlerinle paylaşmalısın. Open Subtitles فقالوا اذا احضرت بعض الحلوى يجب ان لا تاكلها لوحدك وانما يجب ان تطعم الاخرين
    Ama eğer bir kez daha onu buraya getirirsen Tanrı şahidimdir ki, hayatın boyunca pişmanlık duyarsın. Open Subtitles ولكن لو جلبته الى هنا مرة أخرى أقسم بالله سوف تعيشين لتندمي على ذلك
    Buzlu çay istediğimde, limonata getirirsen yanlış anlama olur. Open Subtitles سوء التفاهم يكون عندما تحضلر لي عصير ليمون بدلاً من الشاي المثلج
    Eğer bana ilk ve son ayın kirasını yarın öğlene kadar getirirsen. Open Subtitles إذا كان بمقدورك أن تجلبي لي إيجار أول الشهر وآخره، عند ظهر الغد
    Ama eve kuduz bir hayvan getirirsen o seni ısırır. Open Subtitles لكنّك إن أحضرت للبيت أرنبًا ضاريًا فسوف تطولك عضّتة.
    Caprica'ya gidip, bana oku getirirsen, bize Dünya'ya giden yolu göstereceğim. Open Subtitles إذا عدتى إلى (كابريكا) وأحضرتى السهم لى سأجد الطريق إلى الارض
    Bana Justin'in saçından getirirsen bir daha asla alış-veriş parası istemem. Open Subtitles فرقة إن سينك في المدينة إذا احضرت لي خصلة من شعر جاستن لن أسألك مجدداً أن تتسوق لي مرةً أخرى ..
    Bana 10 dolar getirirsen sana bir şey göstereceğim demişti. Open Subtitles لانه قال لى ان احضرت له 10 دولارات سوف يرينى شىء ما
    Eğer bana subayların yediği lezzetli, sulu koyun pirzolasından getirirsen seni memnun ederim. Open Subtitles لو احضرت لي بعض من لحم الضأن الشهي الذي رايت الضباط وهم يأكلوه فسأجعلك
    Başka birisini daha getirirsen küçük "oğluşunu" bir daha asla göremezsin. Open Subtitles لو احضرت احداً اخر فلن ترى ابنك مرة اخرى
    Eğer getirirsen, sana gösterebilirim ve hepimiz buradan gideriz. Open Subtitles أن جلبته لي... يمكنني أن أريك كيفية عملها ويمكنّنا... ويمكنّنا الرحيل...
    Canlı getirirsen 75 bin. Open Subtitles إذا جلبته لنا حيّ ستحصل" ".على 75 ألف دولار
    Buzlu çay istediğimde, limonata getirirsen yanlış anlama olur. Open Subtitles سوء التفاهم يكون عندما تحضلر لي عصير ليمون بدلاً من الشاي المثلج
    Ama daha sağlam bir şeyler getirirsen... Open Subtitles إذا كان يمكنك أن تجلبي لي ... شيء أكثر إثباتاً
    Bana arabadan bir şey getirirsen.. Open Subtitles إن أحضرت لي شيئاً من السيارة
    Caprica'ya gidip, bana oku getirirsen, bize Dünya'ya giden yolu göstereceğim. Open Subtitles إذا عدتى إلى (كابريكا) وأحضرتى ذلك السهم سأريكم الطريق إلى الأرض
    Bir de 20 yıllık bir içki getirirsen çok makbule geçer. Open Subtitles وإذا أحضرت لي زجاجة نبيذ معتقة لـ20 عاماً، سأقدر لك ذلك
    Bir saat sonra, festival alanında. Çipi getirirsen, kızı alırsın. Open Subtitles في الكرنفال، بعد ساعة واحدة لو أحضرت الشريحة، ستحصل على الفتاة
    - Carol, yastık getirirsen bunun adına ceza diyemezdik, öyle değil mi? Open Subtitles -يا (كارول)، إن جلبت لي (وسادة ) لن يعتبر هذا عقابًا، صحيح؟
    Fakat, akşam olmadan kızımı geri getirirsen affedileceksin. Open Subtitles لكن أعد لي ابنتي عند حلول المساءو سأَغْفرلك .
    Rayborn'u ona getirirsen, gidebileceğimi söylüyor. Open Subtitles احضِر له ريبورن وسيمكنني المغادرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more