"getirirsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحضر
        
    • ستجلب
        
    • تحضرها
        
    • تحضرين
        
    • يمكنك إحضار
        
    • فأحضر
        
    Pek çok şenlik olur. Düğün alayını getirirsin. Open Subtitles و سيكون هناك حفل و مرح كثير و يمكنك أن تحضر في موكب الزفاف
    Eğer kendini öldürmeyi düşünüyorsan, bu kuğuyu eve neden getirirsin ki? Open Subtitles إن كنت تخطط لقتل نفسك لماذا تحضر مغلف البطة ؟
    Altı aydır kaçıp, diğer çocukları da alarak o tabakaları bana getirirsin diye bekliyorum. Open Subtitles ستّة أشهر كنت بانتظارك أن تخرج من هنا و تنضم لبقيّة الفريق و تحضر لي الصفائح المعدنيّة
    Düşünüyordum da belki biz bunları okurken, sen bize biraz kahve getirirsin. Open Subtitles خلال قيامِنا بهذا ربما ستجلب لنا جميعا بعض القهوة
    - Evet borçlusun. Haftaya getirirsin. Open Subtitles . بلى لما لا تحضرها خلال الإسبوع القادم ؟
    Güvenini kazandıktan sonra da sana arkasını döndüğü anda kutuları bana getirirsin. Open Subtitles ثمّ، بمجرد ان تكسبي ثقته ويدير ظهره لك تحضرين الصناديق سريعاً لي.
    Önce yemek getirirsin, sonra geceyi birlikte geçirmek ardından, kıyafetlerini getirirsin ve bir bakmışsın, sevgili olmuşuz. Open Subtitles في البداية أنت تحضر الطعام .. و ثم تريد أن تقضي عندي الليل و ثم تحضر ملابسك و ألة حلاقتك و يا إلاهي إنها علاقة
    Ben tüm uzay ve zamanda var olurum ve sen, konuşursun, etrafta koşar, eve sokaktan hayvan getirirsin. Open Subtitles أنا أعيش عبر الزمان و المكان و أنت تتكلم و تركض في الأنحاء و تحضر المتشردين
    Burası senin evin değil, nasıl kafana göre arkadaşını yatıya getirirsin? Open Subtitles هذا ليس بيتك , على أي أساس تحضر شخصا معك للمبيت هنا ؟
    Belki boşanma kâğıtlarını imzalarken arkadaşını da getirirsin de bu işi tek seferde kökünden hallederiz. Open Subtitles ربما يمكنك أن تحضر صديقك لكي يوقع على أوراق الطلاق لك لكي ننتهي من هذا وللأبد
    Üçüncü bir çocuğun yokmuş gibi LA'a gelirken belki biraz pasta, börekte getirirsin. Open Subtitles ربما تحضر بعضا منه لنا عندما تأتي لوس انجلوس و انت تتضاهر انه لا يوجد لك طفل ثالث
    Yemekleri getirirsin, posta odasında yardım edersin. - Ne? Open Subtitles تحضر وجبات الغداء وتساعدهم في غرفة البريد
    Sen arkadaşlarını getirirsin, o arkadaşlarını getirir... Open Subtitles أنت تحضر مجموعتك وهو يحضر مجموعته
    -Yemeğe çıkmalıyız. -Sen de şeyi getirirsin aa... Open Subtitles يجب أن نتناول العشاء يمكنك أن تحضر معك
    Benim komuta merkezime nasıl bir polis getirirsin? Bodrumuna desek. Burası bir komuta merkezi. Open Subtitles لماذا تحضر شرطيا إلى غرفة سيطرتي ؟
    Ya isteklerimi yerine getirirsin, ya da işin boyutu biraz daha büyür. Open Subtitles ستجلب لي نفقاتي أو أنك ستذوق ما هو أبشع
    Bu akşam pizza getirirsin sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت انك ستجلب البيتزا الليله..
    Onu buraya nasıl getirirsin Dom? Open Subtitles لأنّنا سنكون معاً -كيف أمكنك أن تحضرها هنا (دوم)؟
    Yarın getirirsin. Sorun değil. Open Subtitles يُمكنك أن تحضرها غداً.
    Polisi getirirsin. Open Subtitles ،لا أستطيع أن أدعكِ تذهبين سوف تحضرين الشرطة
    Eşyalarını kendin getirirsin, bayan soyunma salonu yok, arabanda değiştirmek zorundasın. Open Subtitles تحضرين عددك بنفسك, وليس لدينا غرف تبديل ملابس نسائيه, لذا عليك التبديل في سيارتك, حسناً؟
    Bilgisayarımı kimya dersine getirirsin. Open Subtitles يمكنك إحضار جهازي المحمول إلى صف الكيمياء
    Gebermek istemiyorsan istediğim kartları getirirsin. Open Subtitles إن لم ترد الموت، فأحضر لي البطاقات التي أطلبها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more