"getiriyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نجلب
        
    • سنحضر
        
    • نحضر
        
    • سنجلب
        
    • نقوم
        
    • نحضرها
        
    • سنحضرها
        
    • نحضره
        
    • نُعيد
        
    • و ستجعل
        
    Yani bu Hintlileri ne badirelerle getiriyoruz ve şu olana bir bakın. Open Subtitles أعني، إننا نجلب أولئك الهنود إلى هنا بثمنٍ باهظ، وانظر ما يحدث
    Bir şirketin gücünü arabalarını şebekeye eklemek isteyen kişilere getiriyoruz. TED نجلب قوة الشركة للأفراد الذين أضافوا سياراتهم للشبكة.
    Tamam, oteldeki insanları test etmek için seyyar bir laboratuvar getiriyoruz. Open Subtitles حسناً, سنحضر معملاً متنقلاً لنختبر مَن داخل الفندق
    - Öyle olduğunuzu düşündüğümüzden hediye getiriyoruz. Open Subtitles للأسف نحن نعتبرك كذلك لهذا نحضر لك الهدايا، خذها من فضلك
    Planlandığından daha fazla kişi getiriyoruz. Open Subtitles نحن سنجلب أجسام دافئة أكثر مما كان مُخطّط له
    Biz bu yapay zekâyı alıyoruz ve daha da akıllı hale getiriyoruz. TED وما نقوم به هو أخذ ذلك الذكاء الاصطناعي ونجعله أكثر فأكثر ذكاء.
    - Onu getiriyoruz. - 2.5 santimetrelik yuvarlak bir delik. Hmm. Open Subtitles نحن نحضرها - نصف قطر ثقب 2.5 سنتميتر -
    70'lerin telefonu kesilmemiş en büyük ve en ünlü sitcom yıldızını getiriyoruz. - Merhaba. Open Subtitles نجلب إلينا النجم الأكثر نجاحا و شهرة من مسسلسل كوميدى عرض فى السبعينات و مازال هاتفه يعمل إلى الآن..
    Piç kuruları diş etlerini karıştırabilsinler diye, onlara kürdan getirir ve bizler için de yiyecek ve diğer ihtiyaç malzemelerini getiriyoruz. Open Subtitles نجلب السواك للملاعين ليتقطوا ما علق في لثتهم والاكل والاشياء الاخرى لنا جميعا
    Hepsini getiriyoruz, tüm grubu kullanırsın ya da kullanmazsın, sana kalmış. Open Subtitles نحن نجلب كل شيئ لذا إذا كان الأمر يعود لك لإستخدام الفرقة كاملة أو لا
    Çocukların oynaması için çiftlik hayvanları getiriyoruz. Open Subtitles نجلب الحيوانات من المزرعة ليلعب بها الاطفال
    Mevcut koleksiyona birkaç güzel ekleme daha yapıp getiriyoruz buna, sarı ve siyah elmastan yapılmış kolye ve bileklik de dâhil. Open Subtitles سنحضر بعض الإضافات الجميلة لتشكيلتنا بما في ذلك قلادة وسوار مصنوعة من الالماس الأصفر والأسود
    Şimdi gelecekten tam bir oda getiriyoruz, odanın içi zor koşullar altında olumlu hareket etmemizi sağlayacak umut, araç ve taktiklerle dolu. TED هذه المرة، سنحضر معنا غرفة بحالها من المستقبل، غرفة ملأى بالأمل والأدوات والتكتيكات لتحفيز العمل الإيجابي في البيئات القاسية.
    Bir bayan getiriyoruz, otuzlu yaşlarda. Open Subtitles سنحضر امرأه في الثلاثين من عمرها
    Yetişkinleri ve çocukları, çocukların doğru yetişmesine katkıda bulunulması için belirli bir formatta bir araya getiriyoruz. Open Subtitles نحضر الاطفال و الكبار معا في منظمة مشكلة لتحسين حياة هؤلاء الأطفال و بناء الصداقات الواحد تلو الاخر
    Diğer ülkelerden birçok insan getiriyoruz, çoğunlukla da danışmanlar. Open Subtitles إننا نحضر الكثير من الناس من خارج البلاد مستشارون، غالباً
    Tanrım, bugün kardeşimizi şefkatli kollarına alasın diye sana getiriyoruz. Open Subtitles ربنا، اليوم نحضر لك أخينا لتأخذه بين أذرعك المحبة
    Evdeler. Sorgu için arkadaşlarını getiriyoruz. Open Subtitles انهما في المنزل سنجلب اصدقائها للاستجواب
    Size özgürlük getiriyoruz. Size hayat getiriyoruz. Open Subtitles سنجلب لكم الحرية سنجلب لكم الحياة
    Size barış getiriyoruz. Open Subtitles سنجلب لكم السلام
    Bu nedenle, bütün bu dilimleri bir araya getiriyoruz. TED والذي نقوم به .. هو اننا نجمع كل تلك الشرائح معاً
    Adaya getiriyoruz, ona. Open Subtitles نحضرها للجزيرة، نحضرها له.
    Onu, o zamandan çıkarıp, şu ana getiriyoruz! Open Subtitles سنحضرها خارج ذلك الوقت إلى الوقت الحالي
    Peki onu niye getiriyoruz ki? Open Subtitles لمَ كان علينا أن نحضره ؟
    Sefil, küçük hayatlarına mucizeleri geri getiriyoruz. Open Subtitles نحن نُعيد المعجزات لحياتهم القصيرةوالبائسة.
    Dünyayı daha güvenli hale getiriyoruz. Open Subtitles ... و ستجعل العالم اكثر أمنا ً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more