| O ne dediğini bilmiyor. Adam mısır gevreğini çatalla yiyor. | Open Subtitles | أنه لا يعرف ما يقوله أنه يأكل الحبوب المقرمشة بالشوكه |
| Mısır gevreğini koyduktan sonra yemek için ne kadar beklemen gerekiyor? | Open Subtitles | كم من الوقت تنتظرين بعد صب الحبوب لتضعيها فى فمك ؟ |
| Bolca lif içeren kepekli mısır gevreğini yiyebilirsiniz veya çikolatalı donut. | TED | بإمكانك أن تتناول الحبوب الغنية بالألياف أو الكعك المحلى بالشوكولاتة. |
| Mısır gevreğini bitirmen gerekmiyordu. | Open Subtitles | آنت لم تنهي حبوبك |
| Mısır gevreğini yoğurtlu yedi. İngiliz çayı, her zamanki gibi sade. | Open Subtitles | لقد أكل الزبادي مع حبوب الإفطار, و شاي الإفطار الإنجليزي, بلا سكر كالعادة |
| Seni yaşında mısır gevreğini hazmetmek bile zordur. | Open Subtitles | في مثل عمرك من الصعب أن تهضم الكورن فليكس |
| Süper Şeker Crisp mısır gevreğini geri almamıza değdi ama. | Open Subtitles | لكن استعادة الحبوب المقرمشة بالسكر كان يستحق المخاطرة |
| Kahvaltı gevreğinin hediyesini istiyorsun ama kahvaltı gevreğini istemiyorsun. Sahiden büyüyorsun. | Open Subtitles | ريدين هدية الحبوب وليس الحبوب أنت تكبرين |
| Sakın bakma çünkü şu an mısır gevreğini kaseye boşaltıyor. | Open Subtitles | حسناً لآ تنظر لكن هو في الحقيقة يسكب الحبوب في الوعاء |
| Oğluma sevdiği tahıl gevreğini alamıyorum. | Open Subtitles | نعم، لا أستطيع شراء الحبوب التي يحبها ابني |
| Oğlum, mısır gevreğini kaşıkla kâseden yemek çok iyiymiş. | Open Subtitles | من الممتع أكل هذه الحبوب من طبق بهذه الملعقة |
| Temiz bir tabak bulamayan ve mısır gevreğini kutuda yemek zorunda kalanla aynı kişi olsa gerek! | Open Subtitles | في الحقيقة هو الشخص نفسه الذي لم يستطع ايجاد زبدية نظيفة, بالاضافة الى انه كان مجبر على فعل ذلك ليأكل الحبوب خارج علبته |
| Birlikte 5 mısır gevreğini karıştırdık ve şimdi crunch arkadaşıyız. | Open Subtitles | نحن خلطنا 5 انواع من الحبوب مع بعضها والان نحن اخوة في الحبوب |
| Baba. Uzaylı bir mısır gevreğini açıkladığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أنك تفسّر أمر تلك الحبوب. |
| Özür dilerim, mısır gevreğini paketine koymayı unutmuşum. | Open Subtitles | آسفة، لقد نسيت وضع الحبوب في الحقيبة |
| - Hayır bir kase mısır gevreğini paylaşamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك مشاركة طاسة من الحبوب لما لا؟ |
| Kendi mısır gevreğini mi alırsın, yoksa diğerini mi? | Open Subtitles | تريد حبوبك الخاصة ؟ الأُخرى ؟ |
| Kapa çeneni de, şu lanet mısır gevreğini ye. | Open Subtitles | اخرس، وتناول حبوبك. |
| O da bir çocuk. Tek umurunda olan mısır gevreğini çikolatalı sütle yemek. | Open Subtitles | إنه فتى يُريد حليب الشوكولاته في حبوب الإفطار |
| Yeni tip bir istek ama kahvaltılık gevreğini ağzın kapalı yiyebilir misin lütfen? | Open Subtitles | هذا طلبٌ غريب نوعاً ما و لكن هل تمانع لو أنك تمضغ الكورن فليكس و فمك مغلق؟ |