"gibi şirketlerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • شركات مثل
        
    • الشركات مثل
        
    Starbucks gibi şirketlerin neredeyse hiç reklam vermeden varolma sebebi bu. TED لهذا لدينا شركات مثل إستار بوكس، صحيح، ذلك لا يعلن بتاتاً.
    Bu şirket Nestle, Febreze, Hallmark gibi şirketlerin kendi marka kişiliklerini keşfetmelerine yardımcı olmuşlar. TED ولقد ساعدت شركات مثل نستله، فبريز، هولمارك اكتشاف نوع من السمات.
    Ama Samsung, Kia ve Hyundai gibi şirketlerin çok daha fazla insan için nesneleri çok daha uygun fiyatlı hâle getiren yeniliklere yatırım yapmasıyla Güney Kore en sonunda zengin oldu. TED لكن بمجرد أن شركات مثل سامسونغ وكيا وهيونداي استثمرت في الابتكارات على نحوٍ جعل من الاحتياجات في متناول اليد للغالبية العظمى من السكان، صارت كوريا الجنوبية، في نهاية المطاف، دولةً مزدهرة.
    Fakat, bizim gibi şirketlerin öncelikle riskten kaçındığını anlıyorsunuzdur umarım. Open Subtitles ولكن يا رفاق يجب أن تفهمو أن الشركات مثل شركتنا على وجه الخصوص تتجنب المخاطرة.
    Bu akşam Aaron Kasden'ın ölüm yıldönümüne dikkat çekmek ve Synturion gibi şirketlerin tehlikeli teknolojileri erkenden tüketicilere sunup, cinayetten sorumlu olmamarına ışık tutmak için şehrin elektrik şebekesini çökerttik. Open Subtitles الليلة، نحن نتولى شبكة الكهرباء في المدينة. لإحياء الذكرى السنوية لقتل (آرون كادسن) و لتسليط الضوء على الشركات مثل (سينتيريان)
    Google ve Facebook gibi şirketlerin fikirlerini ilk oluşturdukları sıralarda siber kültür, gelecekte TV ve filmlerin aynı şekilde yapılacağına inanıyordu. Vikipedi gibi. TED في نفس هذا الوقت شركات مثل غوغل وفيسبوك كانت تخطط فكرتهم المجانية، الكثير من ثقافة الإنترنت كانت تعتقد ان مستقبلها مشابه فالتلفاز والأفلام ربما لتكون قد أنشئت بنفس الطريقة، شيء ما مثل ويكيبيديا.
    Toplumumuzda yer alan çözümlerin tamamı bizim gerçek zenginliğimizdir ve bu da neden Google, Amazon, Microsoft, Apple gibi şirketlerin ve bu şirketleri kuran girişimcilerin ulusumuzun zenginliğine çok fazla katkı yaptığını açıklıyor. TED إن مجموعة الحلول التي لدى مجتمعنا هي بالضبط الرخاء الذي نعيشه وهذا يفسر لماذا شركات مثل جوجل وأمازون وميكروسوفت وآبل ورواد الأعمال الذين أنشؤوها ساهموا كثيرًا في رخاء أمتنا
    Apple gibi şirketlerin, insanların kolayca şifreleme yapabilmesini sağlamasının muhteşem bir şey olduğunu düşünürken; eğer kendilerini devletin gözetiminden koruyabilenler yalnızca zengin ve güçlülerse, bu, bir sorundur. TED بينما أفكر بأنه لشيء عظيم أن شركات مثل أبل تجعل من السهل على الناس التشفير، إذا كان الوحيدين الذين يحمون أنفسهم من رقابة الحكومة هم الأغنياء وأصحاب السلطة، تلك مشكلة.
    Washington'daki liberaller, Delphi gibi şirketlerin üstüne Federal Seçim Komisyonu'nu salmak için bahane arıyorlar. Open Subtitles الليراليين في (واشنطن) يبحثون عن عذر لتوجيه المفوضية الفدرالية للانتخابات لملاحقة شركات مثل (دلفي)
    Typosquatting, Google gibi şirketlerin yaygın olarak yanlış yazılmış internet sitelerinde reklam yayınladıkları yer. Arkalarına yaslanıyorlar ve gmaile.com ya da mikerowesoft.com gibi şeyleri ziyaret ettiğinde büyük para kazanıyorlar. TED حسنًا، تتم هذه العملية عندما تقوم شركات مثل جوجل بنشر إعلانات على مواقع الويب ويستغل الهكر خطأ البعض بكتابة عناوين المواقع، ويدر عليهم هذا الخطأ الملايين معتمدين على حقيقة أنك تزور موقع مثل gmale.com أو mikerowesoft.com.
    Bu da Hoover'ın dünyayı kendi markalarının bir elektrik süpürgesinden daha fazlası olduğuna ikna etmekte zorlandığını açıklıyor, ve Unilever ve P&G gibi şirketlerin tek bir dev marka ailesine sahip olmak yerine Oreo ve Pringle ve Dove gibi markalarını ayrı tutmasını açıklamakta. TED إنها توضح لماذا "هوفر" وجد صعوبة في إقناع العالم بأنها كانت أكثر من المكانس الكهربائية، ولماذا شركات مثل "ينليفير" و "بي آند جي" أبقت على فصل العلامات التجارية، مثل "أوريو" و"برينجل آند دوف" بدلا من أن يكون لديها علامة تجارية كبرى واحدة.
    Vicnernail, Sunmanto, Vermitas ve hatta Piron gibi şirketlerin yanında çok küçük kalır ki bu şirketler bende... Open Subtitles يبدوا شاحباً مقارنة بالوعود التي قطعتها (بواسطة شركات مثل (فيكيرنيل)، (سنمانتو)، (فيرميتاس ...وحتى (بايرون) الذين كلهم يريدوني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more