"gibi bir şey bu" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا مثل
        
    • إنه مثل
        
    • هذا أشبه
        
    • أنه كالرجوع
        
    • إنه أشبه
        
    • قلب وأنت
        
    • أنه مثل
        
    Cip farına koruyucu kafes taktırmak gibi bir şey bu. Open Subtitles أعني هذا مثل وضع واقي البخاخات على سيارتك الجيب
    Gömülmek, yakılmak ya da mumyalanmak arasında tercih yapmak gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا مثل الاختيار ما بين أن تحرق وتسلخ وترجم بالحجارة
    Kanye West'in dikkat çekmemek için para toplaması gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا مثل كاني ويست يجمع المال لقانون الكذب
    Petrol için kazıp altın bulmak gibi bir şey bu. Open Subtitles إنه مثل الحفر من أجل النفط وثم تجد ذهباً وأنت في طريقك للأسفل
    Kulağı sağır birini, konsere götürmek gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا أشبه بحضور أحدهم لحفل موسيقي وهو أصمّ
    -Ah, saçma. Eve dönmek gibi bir şey bu. -Sessiz olun, Bay Jack. Open Subtitles جاسبر" تعال هنا" هراء , أنه كالرجوع إلى المنزل
    Bir resmin üzerine boya dökmek gibi bir şey bu. Open Subtitles إنه أشبه بسكب الدهان على لوحة مرسومة
    Bir kaç mermi yarasının iyileşmesi gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا مثل الشفاء من عدة جروح إطلاق نيران أنت فقط لا تستطيع أن تذهب مع شفاء أعضائك
    Şehirdedir diye düşünüyorlar ama samanlıkta iğne aramak gibi bir şey bu. Open Subtitles الآن، يعتقدون انه في منطقة المترو ولكن هذا مثل البحث عن إبرة في كومة قش
    Parkta bir bank bağışlamak gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا مثل التبرع بمقعدك في الحديقة
    Yatağımızda başka bir adamla yatması gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا مثل النوم مع شخص أخر على سريرنا
    - Bir hızlı trenle tartışmak gibi bir şey bu. Open Subtitles .بإتجاه الترنبول الذي يجب بأن نأتي به - هذا مثل مجادلة مع قطار بالنفق-
    Bir karpuzu bir kaleme sığdırmak gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا مثل وضع قلم رصاص بجانب بطيخة
    Peter Parker'ın Örümcek Adam olması gibi bir şey bu. Open Subtitles "إنه مثل "بيتر باركر الرجل العنكبوت المذهل
    Seçme şansları yoktu. Enfeksiyon gibi bir şey bu. Open Subtitles ليس لديهم اختيار إنه مثل العدوى
    Mimari plan gibi bir şey bu. Open Subtitles إنه مثل مخطط البناء
    Birine Tanrıya inanıp inanmadığını sormak gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا أشبه بالسؤال عن فيما يؤمن المرء؟
    Facebook'a üye olmamak gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا أشبه بأن لايكون لكِ حساب على الـ (فيس بوك)
    - Ah, saçma. Eve dönmek gibi bir şey bu. - Sessiz olun, Bay Jack. Open Subtitles جاسبر" تعال هنا" هراء , أنه كالرجوع إلى المنزل
    Amerikan futbolundaki scrum(*) gibi bir şey bu. Open Subtitles إنه أشبه بمزاحمة ركبي.
    General Patton ile Albay Hardal erdemli asker demek gibi bir şey bu. Open Subtitles هو جراح قلب وأنت طبيب أسنان
    Sanki banyo yaptığında havluları yerine koymak gibi bir şey bu. Open Subtitles أنه مثل عندما يكون لديك حمام و تضع مناشف الظهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more