Hiç beni bekliyor gibi görünmüyordun... karşılaşmaya devam ettik ama... her köşede, her çalıda... her heykelin altında... her havuzun kenarında. | Open Subtitles | لم يبدو عليك انك كنت تنتظريني لكننا بقينا نقابل بعضنا بعضا في كل دور, في كل التفاتة |
Hissetmiş gibi görünmüyordun. | Open Subtitles | لا يبدو عليك انك شعرت بهذا |
Bugün mahkeme salonunda ne yaptığını bilir gibi görünmüyordun. Neden öyleydi? | Open Subtitles | لم يبد أنك كنت تعرف ما تفعل اليوم في قاعة المحكمة، ما السبب؟ |
Büyük işler başaracak biri gibi görünmüyordun. | Open Subtitles | لم يبد أن قدرك سيكون عظيماً |
Geçen gün bu kadar empati yapıyor gibi görünmüyordun da. | Open Subtitles | لأنك لم تبدُ متعاطفاً ذلك اليوم |
Zaten işe ihtiyacı olan biri gibi görünmüyordun. | Open Subtitles | لم تبدُ أنك بحاجة إلى وظيفة |