"gibi küçük" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصغيرة مثل
        
    • صغيرة مثل
        
    • صغيرة كهذه
        
    • صغيره مثل
        
    • صغيرة ك
        
    • الصغيرة كالتي
        
    • صغير كال
        
    • صغيرة مثلي
        
    Sorun şu ki bir daire bulmak gibi küçük şeyler bile kimliğin, banka hesabın, geçmişin olmadan bulması zor şeylermiş. Open Subtitles حتى الأمور الصغيرة مثل إيجاد شقة أصبحت تكون صعبة , عندما لاتكون لدية هوية أو حساب بنكي أو سجل لتاريخك
    Okuldan mezun olduktan sonra ailesininki gibi küçük çiftliklere yardımcı olmak için kendi yatırım şirketini kurdu. Open Subtitles أدخل نفسه إلى الجامعة، وبدأ بشركة الإستثمار لمساعدة الشركات الصغيرة مثل مزرعة عائلته
    Caddenin karşısındaki bir yayanın gömleğinin düğmesi gibi küçük özellikleri görüntüleyebilir. TED ويمكنه رؤية معالم صغيرة مثل زر قميص أحد المشاة عبر الطريق.
    Bunun gibi küçük bir arabanın ön tekerleklerindeki 202 beygir büyük bir miktar. Open Subtitles هذه قوة أحصنة ضخمة لتُطلقها عبر العجلات الأمامية لسيارة صغيرة كهذه
    Manhattan gibi küçük bir adada yaşıyorsanız kalbinizi kırmış birine rastlama olasılığınız çok yüksektir. Open Subtitles عندما تعيش في مدينه صغيره مثل منهاتن .. احتمال التقاء الواحد الذي كسر قلبك عالي جدا
    Tarif ettiğiniz gibi küçük hava taşıtları için tasarlandı. Open Subtitles إنها مُصممة من أجل تحديد مواقع الطائرات الصغيرة كالتي قُمتم بوصفها
    El kremi gibi küçük lüksler, büyük hazineler kadar değerlidir. Open Subtitles أنا أعامل أسباب الرفاهية الصغيرة مثل كريم اليد كشئ كبير أقدره
    Ve antik peynir peynir dükkanları veya makarna lokantaları gibi küçük dükkanlardan oluşacak. Open Subtitles وسوف يكون هناك جمع الأعمال التجارية الصغيرة مثل محلات جبن الحرفيين أو مطاعم المعكرونة
    Bizimki gibi küçük gezegenlerin fazla hidrojen ve helyum tutmaya yetecek kütleçekimi olmaz, çünkü ikisi de çok hafiftir. TED الكواكب الصغيرة مثل كوكبنا لا تمتلك الجاذبية الكافية لتحتفظ بالكثير من الهديروجين أو غاز الهيليوم بما أن كلاهما خفيف جداً.
    Ve bugün bile gibi küçük şeyler. Open Subtitles و حتى بعض الأشياء . الصغيرة مثل اليوم
    Benimki ise Vauxhall Corsa gibi küçük bir arabaya anca sığar. Open Subtitles .. معي نستطيع أن نكون في سيارة صغيرة مثل فوكسهال كورسا
    Şunu biliyoruzki bir kökucu bu özelliği gösteren sadece birkaç yüz hücreye sahip fakat ayrıca biz çavdar gibi küçük bir bitkinin ne kadar çok kökucu olduğunuda biliyoruz. TED الان نحن نعرف ان قمة الجذر تملك بعض مئات من الخلايا والتي تقوم بهذه العملية ولكن نحن نعلم كم هو كبير عدد الجذور لنبتة صغيرة .. مثل نبات الجادور
    Sizinki gibi küçük bir kasaba gazetesinde iş bulmak ve iki elle sarılabileceğim haber servislerinin daha fazlası için bağıracağı önemli bir olayın çıkması için bekleyip dua etmek. Open Subtitles وهي الحصول علي وظيفة فى جريدة بلدة صغيرة مثل جريدتك والانتظار والصلاة على أمل حدوث أحداث هامة شيئاً ما أستطيع أن أخترقه
    Manganez yumruları olan bunun gibi küçük kayalar derin deniz tabanının büyük bir kısmına saçılmıştır. Open Subtitles عُقيدات المنجنيز. صخور صغيرة كهذه كانت مُتناثرة على أغلب قاع البحر.
    Ama bunun gibi küçük fırtınalarda çatıdan sorunsuzca geçecektir. Open Subtitles ,لكن عاصفة صغيرة كهذه من السقف سيكون جيداً
    Chandangadh gibi küçük bir şehirde büyük bir sosyal hizmet yürütmektedir. Open Subtitles تقوم بأعمال إجتماعيه في قريه صغيره مثل هذه
    Ee, senin gibi güzel bir kızı, Ashburn gibi küçük bir kasabaya getiren şey nedir? Open Subtitles ما الذى اتى بفتاه جميله مثلك الى مدينه صغيره مثل هذه؟ ؟
    Tarif ettiğiniz gibi küçük hava taşıtları için tasarlandı. Open Subtitles إنها مُصممة من أجل تحديد مواقع الطائرات الصغيرة كالتي قُمتم بوصفها
    En iyisi de benim gibi küçük bir balık için harika mezeler yapmaları. TED ولكن الأفضل من كل ما ذكر أن تلك الصغار تعد مقبلات لذيذة لسمكة صغيرة مثلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more