Phil MacPherson ile baş etmeyi bilmiyormuşum gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | انت تتكلمين كما لو انى لم اعرف كيف اقايض مع فيل ماكفيرسون |
Bütün Sparta size karşıymış gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | تتكلمين كما لو أن كل سبارتا تتآمر ضدك. |
Bazen Japonların başarısı, Amerika'nın aleyhindeymiş gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تجعلون أحيانا الأمر يبدو وكأن إزدهار اليابان هو سيء لأمريكا |
Varoşların zencileri gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | تتحدث كأنك زنجي حقيقي |
- Sanki her şey bitmiş gibi konuşuyorsunuz. - Bu asla bitecek bir şey değildir! | Open Subtitles | تتحدث كما لو انتهت حياتك - لا تنتهى أبداً - |
Gerçek bir kâşif gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | تتحدثين مثل مستكشفة حقيقية |
Seçme şansım varmış gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | تَجعل الأمر يبدو وكأن لدىّ خِيار |
Ama sanki tanıyor gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | - نعم . - ولكنك تتحدث كأنك تعرفه . |
Ona imreniyormuşsunuz gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | تتحدث كما لو كنت تحسده انا احسده |
Yanlış bir şey yapmışım gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | تتحدث كما لو كنتُ قد فعلتُ شيئاً خاطئاً |
Tek kaygım avcılık dönemiymiş gibi konuşuyorsunuz Dr. Clarkson. | Open Subtitles | أنت تتحدث كما لو كان إهتمامي الوحيد الرياضة، دكتور (كلاركسون) |
Yaşlı bir kadın gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تتحدثين مثل امرأة عجوز |