"gideceği" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيذهب
        
    • للذهاب إليه
        
    • وجهته
        
    • مآل
        
    Evet. Sonuçlar çıkınca eve mi yoksa hapse mi gideceği belli olacak. Open Subtitles بلى، لكن بعد ظهور النتيجه سنقرر حينها ما إذا كان سيذهب للمنزل..
    İmparatorun valizinin, yatağın altında olduğu ve Oxford'a gideceği doğru mu? Open Subtitles هل حقا أن الإمبراطور لديه . .. حقيبة تحت سريره و سيذهب إلى أكسفورد ؟
    Belki de bundan sonra gideceği yer orasıdır. Tamam mı? Open Subtitles ربما تلميح إلى أين سيذهب بعد ذلك حسناً ؟
    gideceği bir yer yoktu. Open Subtitles لم يكن لديه مكان للذهاب إليه
    gideceği yere ulaşmasını, hiçbir şeyin geciktirmesine ya da engellemesine izin veremeyiz. Open Subtitles لن نجعل اي شيء يؤخره أو يمنعه من بلوغ وجهته
    Takdir edersiniz ki Skylla'nın gideceği yeri kimse bilemez. Open Subtitles متأكّد من أنّكما تفهمان أن لا أحد يمكنه معرفة مآل (سيلا)
    gideceği yerde senin gibi birine ihtiyacı olacak. Open Subtitles المكان الذي سيذهب اليه يحتاج فيه لشخص مثلك
    Kaynağın gideceği diğer kişi 27,000 sayfalık belgeleri atarsa ne olacak? Open Subtitles ماذا لو قام الشخص الذي سيذهب إليه المصدر تاليا بنشر 27,000 صفحة من المستندات؟
    Dostum, gideceği yere gitmektense vurulmayı tercih eder. Open Subtitles قد يفضل أن يتلقى النار من المكان الذي سيذهب أليه
    Dostum, gideceği yere gitmektense vurulmayı tercih eder. Open Subtitles قد يفضل أن يتلقى النار من المكان الذي سيذهب أليه
    Şimdi yapmamız gereken tek şey kimin gideceği ve kimin geride kalıp, korkunç Hive ve primatların saldırılarını durduracağına karar vermek. Open Subtitles الآن كل ما علينا فعله هو تقرير من سيذهب و من سيبقى لﻹيقاف مجموعة من البدائيين و القفير السيء
    İlk görmeye gideceği kişinin o bilekliğin sahibi olacağına eminim. Open Subtitles أراهن على أنك الشخص الأول الذي سيذهب لرؤية مالك ذلك السوار ماذا ؟
    Size daha sonra gideceği yerle ilgili bir şey söyledi mi? Open Subtitles هل قال اي شيء عن المكان الذي سيذهب اليه بعدها؟
    Onu bulamayacaksınız. Ama ben gideceği yeri biliyorum. Open Subtitles أنت لن تجده أنا اعرف أين سيذهب
    Babacığının gideceği yere kaplumbağaları almıyorlar. Open Subtitles لا يوجد سلاحف حيثما سيذهب والدك
    - Kocam işe gideceği için kahvesini hazırlıyorum. Open Subtitles رجلي سيذهب للعمل أصنع له قهوته
    İyileşmek için gideceği bir yer var mı? Open Subtitles هل هناك مكان سيذهب اليه ليتعافى؟
    İyileşmek için gideceği bir yer var mı? Open Subtitles هل هناك مكان سيذهب اليه ليتعافى؟
    Aşk destanımı al ve gideceği yere götür. Her şey senin elinde. Open Subtitles خذي ملحمة حبي حيث وجهته الأمر عائد إليكِ
    Aşk destanımı al ve gideceği yere götür. Her şey senin elinde. Open Subtitles خذي ملحمة حبي حيث وجهته الأمر عائد إليكِ
    Takdir edersiniz ki Skylla'nın gideceği yeri kimse bilemez. Open Subtitles متأكّد من أنّكما تفهمان أن لا أحد يمكنه معرفة مآل (سيلا)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more