Ve sonra çocuk giderek daha da çok İtalyan'a benzemeye devam etti. | Open Subtitles | ومِن ثم بدا يُشبه الإيطاليين أكثر فأكثر. |
Oturmuş sonuçları beklerken giderek daha da heyecanlanmasını izledim. | Open Subtitles | ومع جلوسي هنآك وأنا انتظر النتيجة. لقد شاهدته وهو يتحمس أكثر فأكثر. |
Ama Godel kendi iç dünyasına geri çekildikçe, amerikan matematiği üzerindeki etkisi paradoksal bir şekilde giderek daha da güçleniyordu. | Open Subtitles | لكن بينما كان (غوديل) ينغمس في عالمه الداخلي، كان تأثيره على الرياضيات الأمريكية يزداد أكثر فأكثر بشكل متناقض. |
Git hadi. ortalık giderek daha da aydınlanıyor. | Open Subtitles | الضوء يلوح أكثر و أكثر الضوء يزيد و يزيد |
giderek daha da yoğunlaşıyor ve bir sürü insan da buna dahil olmuş durumda. | Open Subtitles | انه فقط يصبح أكثر و أكثر كثافة, وهنالك الكثير من الناس انخرطوا في الأمر الان |
Onu durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. Yendiği her ustayla birlikte giderek daha da güçlenecek. | Open Subtitles | سيصبح أكثر قوة مع كل معلم يقوم بهزيمته |
giderek daha da iyi oluyorsunuz. | Open Subtitles | تستمرون في التحسن أكثر فأكثر. |
Yeşillik giderek daha da genişliyor. | Open Subtitles | "يتزايد الخَضار أكثر فأكثر. |
Hastalığın ilerleyişi orta beyni giderek daha da etkiliyor. | Open Subtitles | حسناً, المرض يتطور أكثر و أكثر في الدماغ الوسط |
Bu proje giderek daha da zorlaşıyor. | Open Subtitles | هذا المشروع يتصعب أكثر و أكثر |