"girdiğinizde" - Translation from Turkish to Arabic

    • دخولك
        
    • تدخلون
        
    • عندما دخلت
        
    • حينما دلفت
        
    • دخلتم
        
    • دخلتما
        
    • وحينما قمت
        
    • عندما وصلتِ إلى
        
    Üniversiteye girdiğinizde, her beş etkileşimin birinde annenize yalan söylüyorsunuz. TED بحلول وقت دخولك الكلية، ستكذب على والدتك في واحدة من كل خمس تفاعلات.
    Her ne kadar çok deneseniz de ofise girdiğinizde duygularınızı kapatıp ışıkları öylece açamazsınız. TED مهما بذلتَ من جهد، لا يمكنك الضغط بسهولة على زر عند دخولك إلى مكتبك لإيقاف مشاعرك.
    Biraz da askeriyeye girdiğinizde neler olduğuyla ilgili konuşmak istiyorum. TED الآن دعوني أحدّثكم عمّا يحدث عندما تدخلون الخدمة في الجيش.
    Şimdi sizden istediğim, mutfağın kapısından girdiğinizde gördüklerinizi mahkemeye eksiksiz olarak anlatmanız. Open Subtitles والآن أريدك أن توضح للمحكمة ماذا رأيت عندما دخلت المطبخ
    Sonra, içeri girdiğinizde ne oldu? Open Subtitles و بعد ذلك، ماذا حدث حينما دلفت للداخل؟
    Bu tüpte ise odaya girdiğinizde sizi öldürecek zehirli bir gaz var. Open Subtitles ، وفي القارورة الثانية يوجد غاز سام سوف يقتلكم إذا دخلتم تلك الغرفة
    Saraya girdiğinizde Prenses'e hizmet etme sözü verdiğinizi unuttunuz mu? Open Subtitles هل نسيتما انكما عندما دخلتما القصر وعدتما أن تخدما الأميرة؟
    Kule 1'e girdiğinizde sol tarafınıza kalan, sağdaki dairede bulunuyordum. Open Subtitles كنت أجلس إلى المكتب على يدك اليسرى عند دخولك البرج رقم 1
    İçeri girdiğinizde bir şey olacağına bir 10 dolar işler . Open Subtitles اراهن بعشر باوندات ان شيء سيحدث عند دخولك هناك
    Kapıdan içeri girdiğinizde Baakir sizi "Welcome black home." ("Siyah topraklara hoşgeldiniz.") diyerek karşılıyor. TED خلال دخولك من الباب، يرحّب بك باكير "أهلاً بعودتك."
    İçeriye girdiğinizde kimse sizi görmemeli. Open Subtitles بمجرد دخولك لا يمكن أن يراك أحد
    Berlin'e girdiğinizde, Potsdam levhalarını görürsün. Open Subtitles وعند دخولك " (برلين)" سترى علامة لل"بوتسدام".
    Suyun içine girdiğinizde, tıpkı uzaydaymış gibi yüzmenize izin verirsiniz. TED تدخلون وسط الماء، تحررون أنفسكم وتسبحون، كما في الفضاء.
    Yani eve geldiğinizde ya da ofisinize girdiğinizde, bunları çantanızda taşıyorsanız, gene iş görür. TED حيث عندما تدخلون عائدين للبيت وتحملون معكم شنطة يدكم ،ستعمل بداخلها
    Siz ameliyata girdiğinizde, onlar da girecekler. Open Subtitles أيضاً هم سيرافقونكم ، الجراحة إلى تدخلون فحين
    İstihbaratımız siz binaya girdiğinizde boş olduğunu söylemişti. Open Subtitles استخبارتنا قالت ان المبنى كان خالى عندما دخلت اليه
    İşletme okuluna girdiğinizde para bulmanız gerekti. Open Subtitles اذن, عندما دخلت كلية التجارة احتجت مصدر دخل
    Sonra, içeri girdiğinizde ne oldu? Open Subtitles و بعد ذلك، ماذا حدث حينما دلفت للداخل؟
    Siz böylelikle sürekli, "a, öngörebiliyorum" dersiniz. Ve eğer bir fareyseniz ve bir labirentten geçip, labirenti öğrenirseniz labirente bir daha girdiğinizde, davranışlarınız aynı olacak, TED لذلك, كل مرة تقولون: أنا أستطيع أن أتوقع الأشياء. لو كنتم فأرة و دخلتم في متاهة, ثم تعلمتم هذه المتاهه, في المرة القادمة, إذا كنتم في متاهة, ستتصرفون بنفس السلوك,
    Güzel. Siz odaya girdiğinizde rol yaptığınızın farkındaydık. - Her şey sanki biraz- Open Subtitles عندما دخلتما الغرفة، وعرفنا أنّكما تلعبان، كل شيءٍ أصبح...
    Bundy malikânesine girdiğinizde, kanlı ayakkabı izleri bütün yol boyunca devam ediyor muydu? Open Subtitles وحينما قمت بالدخول لسكن "بوندي" من الخلف، هل كانت بصماتُ الحذاء بكلّ مكان
    Kulübeye girdiğinizde ne gördüğünüzü anlatın. Open Subtitles أخبريني بما رأيتِ عندما وصلتِ إلى الكوخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more