"girerken" - Translation from Turkish to Arabic

    • يدخل
        
    • تدخل
        
    • تدخلين
        
    • دخول
        
    • دخولي
        
    • لدخول
        
    • يدخلون
        
    • تقتحم
        
    • دخولك
        
    • عندما دخل
        
    • الدخول إلى
        
    • دخوله
        
    • يدخلان
        
    • يقتحم
        
    • لداخل
        
    Birkaç dakika bu yeni geliş hakkında konuşmak istiyorum, ...şu Meksikalı Santiago Munez, ...restorana girerken çok yakışlı görünüyor. Open Subtitles اريد ان اتكلم لثانية عن الواصل الجديد المكسيكي , سانتياغو ميونس الذي رايناه يدخل هذا المطعم وهو وسيم جدا
    Bir akşam onu takip ettim ve o motorcu kızla otele girerken gördüm. Open Subtitles لذا بأحد الليالي قمتُ بملاحقته ورأيته يدخل إلى الفندق برفقة راكبة الدراجة النارية
    Ben ön taraftan girerken, sen de arka kapıdan gireceksin. Open Subtitles يجب أن تدخل من الباب الخلفي بينما أباغتهم من الأمام
    Veya seni odaya girerken gördü ama hangisinin senin arkadaşın olduğunu anlayamadı. Open Subtitles أو ربما رآك تدخل الجناح و لم يعرف اي من المريضين صديقك
    Çünkü küçük Joyce'la kütüphaneye girerken, sizi gören biri olmuştu. Open Subtitles لان هناك من شاهدك وانت تدخلين المكتبة مع الصغيرة جويس
    Nesne atmosfere girerken bile bozulmaya dayanmış, ama iç sistemleri uçmuş. Open Subtitles حتى وإن نجا الجسمُ من إعادةِ دخول لميتضرر, أنظمته الداخلية تَتعطل.
    Kimin elinde hem depoya girerken hem de depodan çıkarken hiçbir şey olmaz? Open Subtitles عند دخوله وعند خروجه، كان فارغ اليدين. من يدخل وحدة التخزين فارغ اليدين
    Siparişimi verdikten sonra, onu içeri girerken gördüm. Open Subtitles بمجرد قيامي بطلب الطعام رأيته يدخل إلى المكان
    Evet, anne. Sonra onunla Bayan Norton'ı ahıra girerken gördüm. Open Subtitles نعم، أمي وأنا رأيته يدخل مع الآنسة نورتن المخزن
    Ronald Marsh'ın eve girerken gördüğü kişi Bryan Martin değil, odur. Open Subtitles وعند عودته للمنزل, كان هو, وليس براين مارتن, هو من رآه رونالد مارش وهو يدخل المنزل
    Şüpheli Hilton Tower Mall, alt kata girerken görüldü. Tekrar ediyorum... Open Subtitles شوهد المتهم يدخل مركز تسوّق برج هيلتون الدور السفلي
    Burada kalanlardan biri onu bir adamla ağız dalaşına girerken gördüklerini söyledi. Open Subtitles أحد النزلاء أخبرنا بأنه رآها تدخل في منازلة للصراخ مع رجل ما
    Karaciğerinizin siz mutfağa girerken sabah kahvenizin aromasını duyabileceğini söylemiyorum. TED الآن، أنا لا أقول أن كبِدك يمكنه كشف رائحة قهوتك الصباحية بينما تدخل إلى المطبخ.
    İçeri girerken küçücük bir delik açar ama dışarı bir çıktı mı ortalığı büyük dilimlerle doğranmış kirazlı bir turtaya benzetir. Open Subtitles تتسبب بفتحة صغيرة جداً حين تدخل لكن حين تخرج فذلك أمر آخر وكأنك ترى قطعة كبيرة من فطيرة كرز
    Yapma, ahbap. Onu şu kapıdan girerken gördüm. Open Subtitles يا رجل، لقد رأيتها تواً وهي تدخل من الباب
    Sizi içeri girerken görmüş ve burada beklemenizi söylemek için beni gönderdi. Open Subtitles لقد رآكِ وأنتِ تدخلين الى هُنا و أرسلني لإخبارك أن تنتظريه هُنا
    Ay modülüne girerken önemli olan... konum ve relatif hızdır. Open Subtitles الشيء المهم عند دخول الوحدة القمرية هو الإرتفاع و السرعة النسبية
    Çok doluydu, ama tam ben içeri girerken iki kişi bir masadan kalktı. Open Subtitles كان المطعم ممتلئ عن آخره ولكن ترك شخصان طاولة في لحظة دخولي
    Baba, onu kurtarmak için küçük kızın odasına girerken katil onu koridorda öldürdü. Open Subtitles القاتل أجهز عليه بينما كان الأب في طريقه لدخول غرفة الفتاة لـ... ينقذها...
    Bu karede Ed Smith ve kırmızı gömlekli adamı dükkâna girerken görüyoruz. Open Subtitles هذا يظهر ايد سميث و صاحب القميص الأحمر يدخلون المتجر برفقة بعضهم البعض
    Ofisime girerken görüldün, bunun nefsi müdafaa olduğunu söylerim. Open Subtitles لقد تمت رؤيتك وأنت تقتحم مكتبي سأفسر ذلك علـى أنّه دفاع عن النفس
    girerken başka kimseyi görmediğinden emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد من أنك لم ترى شخصاً آخر عند دخولك ؟
    Hapse girerken devlet bütün arabalarına el koymuş. Open Subtitles الحكومة أخذت بعيدًا كل أشيائه عندما دخل السجن.
    Bu huyunu sevmiyorum, bir kızın odasına girerken kapıyı çalmalısın. Open Subtitles لَيْسَ لَديك أساليبُ. يَجِبُ أَنْ تطرق الباب قبل الدخول إلى غرفة البنتِ.
    Sanıkları Sac-o-Suds'a girerken gördüğünüzde, sizden ne kadar uzaktaydılar? Open Subtitles الآن، كم كانت المسافة بينِك وبين المتهمين عندما رأيتِهما يدخلان المتجر؟
    Yani bir kanun adamının ayakçısı, birisinin özel mülküne zorla girerken yakalanırsa, adamın kariyerine ne olur acaba? Open Subtitles أعني أنا اتساءل مالذي حدث لمهنة لاومن عندما قبض عليه المراسل وهو يقتحم ممتلكات خاصة لشخص ما
    Fena halde cezalıyım. Dün gece eve girerken yakalandım. Open Subtitles أنا هالكة , لقد ضبطونى وأنا أتسلل لداخل المنزل أمس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more