Nakatomi Binası'nın kontrolünü ele geçirdiler, tüm giriş ve çıkışları kapattılar. | Open Subtitles | سيطرَوا على بنايةِ ناكاتومي واُغلقُت كُلّ المداخل والمخارج |
Güvenlik ve havalandırma odalarındaki operasyonlar tamamlanınca bütün giriş ve çıkışlar güvenlik biriminden kapatılacak. | Open Subtitles | عندما نكمل عملياتنا في غرفة الأمن وغرفة التهويه جميع المداخل والمخارج سيتم اغلاقها من غرفة الأمن |
İzleme timi, giriş ve çıkışları alsın. | Open Subtitles | فريق الرصد ، احرسوا جميع المداخل و المخارج |
- Ama giriş ve çıkış saatleri cinayetle birebir uyuyor. | Open Subtitles | الا أن توقيت دخول و خروج السيارة يطابق توقيت الجريمة |
Pekala, belki bir giriş ve bir çıkış tutamağı var. | Open Subtitles | حسناً .. ربما هناك يد للدخول و أخرى للخروج أبدلوا الأماكن |
Buradan geçtikten sonra kolayca ilerleriz. giriş ve çıkış beş dakika sürer. | Open Subtitles | وعندما نعبر من هذه النقطة، فالباقي سَهل الدخول والخروج في خمس دقائق |
Her giriş ve çıkışa kamera istiyorum, şuradakinden başlayın. | Open Subtitles | أريد كاميرا على كل مدخل و مخرج ابدأ بهذا، الذي هناك |
Kar yağsa bile, tek giriş ve çıkış burası. | Open Subtitles | رغم هذه الثلوج، إلا أنه الطريق الوحيد للدخول والخروج |
- giriş ve çıkışlar yasak. | Open Subtitles | -لا دخول ولا خروج . |
Buraya giriş ve çıkış için birden fazla yol olmalı. | Open Subtitles | لا بد من وجود الكثير من المداخل والمخارج هنا فى الأشفل |
giriş ve çıkışlarda hiçbir numara yapamazsın. Hazırlıklar nereden baksan bir hafta sürer. | Open Subtitles | تغطية معدومة على المداخل والمخارج سيستغرق الإعداد لذلك أسبوعاً |
Bütün giriş ve çıkışların, lobinin, asansör ve koridorların kamera kayıtlarına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | سأحتاج لرؤية أشرطة فيديو الأمن من الممرّات، المصاعد، والردهة، وكلّ المداخل والمخارج. |
Oranın birçok giriş ve çıkışı var. | Open Subtitles | هذا المكان يحتوي العديد من المداخل و المخارج. |
Bir çok giriş ve çıkışı var. | Open Subtitles | هناك العديد من المداخل و المخارج |
giriş ve çıkışları bilir. | Open Subtitles | إنها تعرف المداخل و المخارج |
Otopsi, göğüs bölgesinde benzer giriş ve çıkış yaraları olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | التشريح كشف عن جروح دخول و خروج متماثلة عبر الصدر |
Çakma sırasında şimşek vücudun belirli giriş ve çıkış noktalarını etkiler. | Open Subtitles | أثناء الإصابة يُؤثّرُ البرقُ على الجسمِ في نقاطِ دخول و خروجِ معيّنة |
Tek bir giriş ve tek bir çıkış var. | Open Subtitles | طريق واحد للدخول و طريق واحد للخروج |
Ve o yere giriş ve çıkış iznini verdi. | Open Subtitles | وهي أمنت لي طريقة للدخول و الخروج |
- Hayır, sürücü olacaktır. Ben hızlı giriş ve çıkış alabilirsiniz Bu şekilde. | Open Subtitles | لا ، سأقود أنا حتى أتمكن من الدخول والخروج بسرعة |
Şehirdeki bütün kanalların giriş ve çıkşlarını kontrol edin. | Open Subtitles | توقفوا عند كل مدخل و مخرج للبالوعة |
Öndeki giriş ve arkadaki servis kapısı olmak üzere iki tane giriş çıkış noktası var. | Open Subtitles | يوجد طريقان للدخول والخروج من هناك المدخل الأمامي والباب الخلفي |
- giriş ve çıkışlar yasak. | Open Subtitles | -لا دخول ولا خروج . |
Bu mekânın tek giriş ve tek çıkış noktası burası. | Open Subtitles | هذا هو الطريق الوحيد للدخول او الخروج من هذا المكان |
Hayvanat bahçesi personelinin ve diğer hayvanlarımızın güvenliği açısından bölgeye giriş ve çıkışlar kapatılmıştır. | Open Subtitles | تم تطويق محيط الحديقة لأجل سلامة الطاقم وباقي الحيوانات |