Kültürel girişimler ve tartışmalar yoluyla insanların biraraya gelmesine yardımcı olacak yeni düşünceleri tartışmak adına sizlere hoşgeldiniz diyorum. | TED | أرحب بكم على متنها لمشاركتنا و مناقشة الأفكار الجديدة عن كيفية جمع الناس معا من خلال المبادرات الثقافية والمناقشات. |
Hedeflenen girişimler zaten dahil olması gereken bakış açılarını birleştirmeye yardım etti. | TED | ساعدت المبادرات الهادفة على دمج المنظورات، التي يجب أن تكون دائمًا مشمولة. |
Bu yüzden Virtual Earth(Sanal Dünya) girişimi, ve buna benzer diğer girişimler, bizim mevcut arama yapma metaforumuzun geliştirilmesi ile ilgili. | TED | فمبادرة الأرض الإفتراضية، وغيرها من المبادرات المماثلة جميعها متعلقة بتوسيع، كما تعلمون، طريقتنا الحالية للبحث |
Bu son girişimler güvenliğe olan ihtiyacımızı iyice arttırdı. | Open Subtitles | إلى الموقع الآخر. هذه المحاولات الجديدة لإستعادته زاد حاجتنا للأمن. |
Şimdiye kadar giriş izni için bazı enteresan girişimler görmüştüm... ama bu ilk defa oluyor. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض المحاولات المثيرة للاهتمام باعترافي لكن هذه الأولى |
Fakat bu, büyük kamu organizasyonlarıyla özel sektörün, bizimki gibi girişimler için bir araya gelmesini temsil etmekte. | TED | ولكن ما يمثله هذا هو قدرة المنظمات الكبيرة العامة، والقطاعات الخاصة لتتعاون معًا من أجل مبادرات مثل مبادرتنا. |
Bazı inanılmaz girişimler ortaya çıkardık, toplumumuz ve polis bu güveni geri inşa etmek için sözleşti. | TED | لذا أتينا ببعض من المبادرات المدهشة، التزامات لمجتمعنا والشرطة لكي نبني الثقة بين الطرفين من جديد. |
Fakat sonuçta, bu girişimler, günümüzdeki avlanmanın devamı dikkate alınarak yapılıyor. | TED | ولكن في النهاية جميع تلك المبادرات تعمل على الحفاظ على معدل الصيد الحالي |
Silahlı kuvvetlerin birleşmesini diğer müşterek girişimler izledi. | Open Subtitles | بعد إتحاد القوات المسلحة، وتوالت المبادرات المشتركة الأخرى |
Bu okul tabanlı girişimler yeniden suç işleme ihtimalini düşürüyor. | Open Subtitles | ثبت أن هذه المبادرات المأخوذة من التعليم الجامعي تقلل من إحتمالات الإنتكاس. |
Bunun yanında, denizlerde avlanmayı iyileştirmeye yönelik dünyada birçok sürdürülebilir girişimler var. | TED | هناك الكثير من المبادرات العظيمة لضمان صيد مستدام في أنحاء المعمورة تهدف لتحقيق ممارسات أفضل للصيد وإدارة أفضل لمناطق الصيد |
Hadi ilk engel olan öğrenmeyi ele alalım-- genellikle okul-temelli girişimler. | TED | دعونا نفكر أولاً بالتدخل خلال مرحلة التعليم نفسها -- غالباً من خلال المبادرات المدرسية. |
Özel irtibat ve yeni girişimler. | Open Subtitles | -أنا أعمل هنا. الإتصال الخاص، المبادرات الجديدة. |
Güvenimi baltalamak için yaptığın girişimler boşuna. | Open Subtitles | _طبيب تجميل _ هذه المحاولات الضعيفه للنيل من ثقتي غير مجديه |
Depo tüplerine erişmek için yapılan girişimler kirlenmeyi başlatacak. | Open Subtitles | "المحاولات المتكرّرة لولوج حاويات التخزين سيتسبّب بالتلوّث" |
Bu girişimler polise bildirildi mi peki? | Open Subtitles | هذهِ المحاولات يتم التبيغ عنها ؟ |
Diğer tüm girişimler başarısızlıkla sonuçlandığı zaman, etkileyici bir kışkırtma aksine tamamen pasif olan balığı oltaya getirebilir. | Open Subtitles | ...عندما تفشل كافة المحاولات الأخرى فإن استفزازاً دراماتيكياً يمكنه جلب أسماك كانت خاملة تماما لصيدها |
Bütün büyük girişimler burada oldu. | Open Subtitles | كل المحاولات العظيمة |
Mandarin'i bulmak için yapılan tüm girişimler şu ana kadar başarısızlıkla sonuçlandı. | Open Subtitles | كل المحاولات للعثور على (الماندرين) باءت بالفشل. |
İlginç girişimler oluyor. | TED | هناك مبادرات مثيرة للاهتمام تحدث الآن. |
İşte bu yüzden birçok girişimin sesi olmak istedim. Bu girişimler sayesinde Afrika'daki gençler teknolojiyi, bilimi yakından takip edebilecekti. Daha önce belirttiğim gibi, gençler bilimle tanışana kadar etraflarındaki zemin medya olsun, teknoloji olsun, hepsi bilime, teknolojiye ve yeniliğe güzel bir zemin hazırlar. | TED | ولهذا اخترت أن أضم صوتي لعدة مبادرات ستعين شباب أفريقيا ليصبحوا متمكنين في التكنولوجيا. ومتمكنين في العلوم، لأنه وكما ذكرت سابقا، إلى أن يتمكنوا من العلوم، بكل ما هو محيط بهم... الإعلام والتكنولوجيا أو غيرها. كل هذا يدعو إلى تمكن من العلوم والتكنولوجيا والابتكار. |