"gitmediğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم تذهب
        
    • لم تسر
        
    • لم تذهبي
        
    • لم يحضر
        
    • لا تسير
        
    • أن وضعك ليس
        
    • أن الأمور
        
    • يذهب هناك
        
    • لم يذهب إلى
        
    • تجري على
        
    O eve çocukluğundan beri hiç gitmediğini söyledin. Open Subtitles أخبرتنا بأنك لم تذهب لذلك المنزل منذ طفولتك..
    O Max denen adam Lily'nin Los Angeles'a hiç gitmediğini söyledi. Open Subtitles ماكس قال بأن ليلىِ لم تذهب الى لوس أنجليس.
    Çok iyi gitmediğini biliyorum. Fakat o zenci, Pooh, Gardiyanın elinde beni kurtardı. Open Subtitles أعرف أنّ الأمور لم تسر على ما يرام، لكنّ ذاك الزنجي فاجأني
    Dört haftadır piyano dersine gitmediğini biliyorum. Ya? Open Subtitles لقد علمت بأنكي لم تذهبي .الى حصص البيانو منذ 4 أسابيع
    Dün okula gitmediğini öğrendik. Open Subtitles لقد تأكدنا من أنه لم يحضر للمدرسة يوم الأمس
    Biliyorum ki, kocamla ilişkimin iyi gitmediğini öğrenmek seni mutlu edecektir. Open Subtitles و سيسعدك معرفة أن الأمور لا تسير بشكل جيد بيننا
    İyi gitmediğini görebiliyorum. Open Subtitles أستطيع رؤية أن وضعك ليس جيداً.
    Naziktik ama sen hala hiçbir şeyin yolunda gitmediğini biliyordun. Open Subtitles كنا مؤذبين، لكنك كنت تعلم دائما .أن الأمور ليست بخير
    Daha önce hiç gitmediğini ama çok kolay bulduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أنه لم يذهب هناك من قبل لكن لم يكن عنده مشكله فى أن يجدها
    Kusura bakmayın ama kimse bana kızınızın hiç kiliseye gitmediğini söylemedi. Open Subtitles إنني آسفه ولكن لم يخبرني أحدا أن لوسي لم تذهب للكنيسه مطلقا
    O gün o maça trafiğe takıldığın için gitmediğini ya da biletlerini arkadaşına hediye ettiğini söyleme. Open Subtitles قول لي أنك لم تذهب الى المباراة بسبب أنك علقت في الأزدحام المروري أو اعطيت التذكرة الى صديق كهدية
    Bana isyana katılmak için şehre gitmediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles أتخبرني أنك لم تذهب للبلدة وتشارك في الاحتجاجات؟
    Geçen gecenin istediğimiz gibi gitmediğini biliyorum, bu yüzden bu gece tekrar buluşalım diyecektim. Open Subtitles أعلم أن البارحة لم تسر كما خططنا لها لذا فكرت أنه يمكننا إعادة الموعد الليلة
    Bebeğim, şimdiye kadar her şeyin kusursuz gitmediğini biliyorum ama söz veriyorum hepsini telafi edeceğim. Open Subtitles حبيبتي، أعلم أن الأمور لم تسر بسلاسة حتى الآن لكني أعدك بأن أعوضك عن ذلك الآن
    Asla uzağa gitmediğini biliyorum yalan söyleyerek beni aşağılama. Open Subtitles أعلم بأنك لم تذهبي إلى السجن لذا لا تهينني بالكذب علي.
    Ailesi işe hiç gitmediğini öğrenince kayıp olduğunu rapor etti. Open Subtitles والديها ذكرت لها في عداد المفقودين بعد أن لم يحضر للعمل
    İşlerin iyi gitmediğini bilmek seni mutlu eder. Open Subtitles و سيسعدك معرفة أن الأمور لا تسير بشكل جيد بيننا
    İyi gitmediğini görebiliyorum. Open Subtitles أستطيع رؤية أن وضعك ليس جيداً.
    Geçmişte işlerin yolunda gitmediğini biliyorum ama yardımın lazım. - Belaya mı bulaştın? Open Subtitles أعرف أن الأمور لم تكن كما يرام في الماضي، ولكنني بحاجة إلى مساعدتك
    Eve geldiğinde 3 aydır oraya gitmediğini söyledi. Open Subtitles عندما عاد أخبرني أنه لم يذهب هناك طوال الثلاث شهور الماضية
    Polise verdiği ifadesinde daha önce hiç Reno'ya gitmediğini söylemiş. Open Subtitles ووفقاً لملف قضيّته، أخبر الشرطة أنّه لم يذهب إلى "رينو"
    Ayrıca işlerin yolunda gitmediğini sen de biliyordun. Open Subtitles بالإضافة غنك تعلم إن الأمور لم تكن تجري على مايرام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more