"gitmelerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • يذهبون
        
    • يرحلون
        
    • يَذْهبونَ
        
    • يذهبوا
        
    • يذهبان
        
    • يهربون
        
    • بالرحيل
        
    • يَتْركنَ
        
    Onları Margaret Sandersla birlikte eve Gitmelerine izin vermeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تدعهم يذهبون إلى منزلهم إلى مارغريت ساندرز
    Komutan, lütfen Gitmelerine izin verme. Open Subtitles ,حضرة الضابط رجاءاً لا تترك أبنائي يذهبون
    Daha fazla para istemek için Gitmelerine izin vermezdi. Open Subtitles لم يتركم يذهبون لأنّه أراد المزيد من المال
    Geçen hafta kapıya bazı Yehova Şahitleri geldi ve ben Gitmelerine izin vermedim. Open Subtitles الأسبوع الماضي بعض البائعين المتجولين رنّوا بابنا ولم أجعلهم يرحلون
    Evini yakıp Gitmelerine izin veremeyiz. Open Subtitles لن نسمح لهم أن يحرقوا و يسلبوا، و من ثم يرحلون
    Ölüyken bile Gitmelerine izin vermiyorsun! Open Subtitles حتى في الموتِ أنت ما زِلتَ لا تتْركَهم يَذْهبونَ
    Jamaica'ya Gitmelerine izin vermenin kötü bir fikir olduğunu söyleyin. Open Subtitles أخبرهم إنها كانت فكرة سيئة لتركهم يذهبوا إلى جاميكا
    Gitmelerine izin veremezsin. Open Subtitles لا تستطيعون أن تتركاهما يذهبان
    İstedikleri yere Gitmelerine izin verirsen, Open Subtitles يذهبون الى حيث يريدون ويفعلون مايريدون على احدهم ان يراقبهم
    Çoğu aile çocuklarının tek başına Gitmelerine izin verir. Open Subtitles الكثير من الأباء يتركوا أطفالهم يذهبون للمدرسة لوحدهم.
    Şubeyi ara. Hala oradalarsa Gitmelerine izin verme. Open Subtitles اتصلى بالفرع, لو كانوا لا يزالون هناك لا تتدعيهم يذهبون
    Tayland'a yalnız Gitmelerine izin vermemeliydik. Open Subtitles لم يتوجب علينا تركهم يذهبون أبداً الى تايلند لوحدهم
    Onların serbestçe Gitmelerine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يجب ان نتركهم يذهبون احرارا
    Gitmelerine izin verme. Yalan söylüyorlar. Open Subtitles لا تدعهم يذهبون , هؤلاء الفتية يكذبون
    Gitmelerine izin vermemeliydim. Bilmiyorum. Open Subtitles لم يكُن عليّ أن أدعهم يذهبون لا أعرف
    Hayır! Onları burada tutamayacaksın! Gitmelerine izin vereceksin! Open Subtitles لا انت لن تبقيهم هنا يجب ان تدعهم يرحلون
    Eğer Gitmelerine izin verirsek sence de yeniden toparlanıp bize saldırmazlar mı? Open Subtitles ان تركتهم يرحلون فلن يخونوننا مرة اخرى ؟ لن يعودوا لمحاربتنا مرة أخرى ؟
    Bir düşünün, eğer bugün onların Gitmelerine izin verirsek onlar geri gelecekler. Open Subtitles وفكر في ذلك أن تركتهم يرحلون اليوم وعادوا ثانية
    Öylece Gitmelerine izin veremeyiz. Open Subtitles لذا نحن لا نَستطيعُ فقط تَركنَاهم يَذْهبونَ.
    Jamaica'ya Gitmelerine izin vermenin kötü bir fikir olduğunu söyleyin. Open Subtitles أخبرهم إنها كانت فكرة سيئة لتركهم يذهبوا إلى جاميكا
    Gitmelerine izin vermemeliydim. Open Subtitles عرفتُ أنه ما انبغى أن أدعهما يذهبان.
    Peki bir antlaşma yapalım mı yoksa daha anlayışlı bir eyalete Gitmelerine izin mi verelim? Open Subtitles إذاً، نبرم صفقة أم ستتركهم يهربون للكومنولث المتعاطف
    - Dükkanıma gelip Gitmelerine izin vermediğim bazı müşteriler var. Open Subtitles هناك زبائن ياتون إلى دكاني بإنني لا أسمح لهم بالرحيل
    Size söz veriyorum, eğer bu okulu yaparsak... kızların eğitim için artık köyden uzağa Gitmelerine gerek kalmayacak. Open Subtitles أَعِدُك هذة المرّة هذه المدرسةِ ستُبْنَى... البنات لا يَجِبُ أنْ يَتْركنَ القرية للدِراساتِ الأعلى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more