Evet, birkaç gazeteci dallama. Basıp gitmelerini, yoksa polisi çağıracağımı söyledim. | Open Subtitles | نعم، أوغاد من الصحف قلت لهم أن يرحلوا وإلا فسأتصل بالشرطة |
İnsanların kendini hasta hissedip, dönüp gitmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد من النّاس أن يشعروا بالتعب ومن ثمّ يرحلوا.. |
Oynayın onu. Haydi. Eğer çocuklara uykuya gitmelerini söylerseniz kendimi vuracağım. | Open Subtitles | لو أخبرت أولادك أن يذهبوا للنوم سوف أطلق النار على نفسي |
Hayır, onlara devam edip, başka bir yere gitmelerini söyle. | Open Subtitles | لا ، قولي لهم أن يواصلوا التحرك ؛ ِ أن يذهبوا الى مكان آخر |
5 kişilik grup hesabı. gitmelerini istemeyiz. | Open Subtitles | انها فاتورة بخمسة آلاف لا نرغب بجعلهم يرحلون |
Göğüslerim büyüdüğü zaman gitmelerini istedim. | Open Subtitles | من أول لحظة بدأت تربية الأثداء أردت رحيلهم |
Oraya sakin, kibar bir şekilde geri gitmeni ve... kriz eksperlerine defolup gitmelerini söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | بكل هدوء وأدب وأخبر مقيمي المخاطر أن يغادروا |
Herkes evimde olduğu zaman gitmelerini istedim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنّهم حين يكونون جميعاً في منزلي أريدهم أن يرحلوا |
Parayı bırakıp gitmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يتركوا المال و يرحلوا |
Lütfen onlara gitmelerini söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرهم أن يرحلوا من هنا أرجوك |
Japon elemanlarımıza evlerine gitmelerini söyleyin. | Open Subtitles | أخبر العمال اليابانيين أن يذهبوا لبيوتهم |
Sakın korkma. Tek yapman gereken, gitmelerini söylemek. | Open Subtitles | لا تخافي , كلُّ ما عليكِ أن تفعليه هو إخبارُهم أن يذهبوا. |
Bensiz gitmelerini istememiştim, o yüzden arabanın arka koltuğuna gizlice girdim ve bir battaniyenin altına sakladım. | Open Subtitles | لم اردهم أن يذهبوا بدوني لذا تسللتُ إلى المقعد الخلفي وإختبأتُ تحتَ الغطاء |
gitmelerini sağladım. Dünya'ya gittiler. Bak, zaman çok önemli. | Open Subtitles | تركتهم يرحلون الى الارض الوقت مهم |
gitmelerini nasıl sağlayacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني أعرف طريقة تجعلهم يرحلون |
Hepimiz ördeklerden nefret ediyoruz, hepimiz gitmelerini istiyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نكره البط. جميعنا أردنا رحيلهم. |
- Ne zaman gitmelerini isteyebilirim? | Open Subtitles | متى يمكنني أن أطلب منهم أن يغادروا المنزل؟ |
Başını dik tutup cehenneme gitmelerini söylemelisin. | Open Subtitles | تَحتاجُ للإرتِفاع ويُخبرُهم كُلّ للذِهاب إلى الجحيم. |
Bir terslik var. Defolup gitmelerini söyleyin, Bay Hirsch. Defolun! | Open Subtitles | هناك شىء خطأ اخبرهم ان يذهبوا سيد , هيرش |
gitmelerini söyledim, | Open Subtitles | و طلبت منه الرحيل حتى لا تحدث مشكلة |
- Cehenneme gitmelerini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بأن يذهبوا إلى الجحيم أنا لا أملك أدنى شك |
Yardımları için teşekkür et ve gitmelerini işte. | Open Subtitles | إشكريهم كثيراً لمساعدتِهم وإطلبي منهم المغادرة |
Ebeveynlerinizi arayıp Princeton Plainsboro Hastanesine gitmelerini söyleyin. | Open Subtitles | اتصلي بوالديكِ و اخبريهما "أن يذهبا لمستشفى "برينستون بلاينزبورو |