"gitmemizin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذهابنا
        
    • لذهابنا
        
    • نذهب إلى
        
    Savaşa gitmemizin nedeni güvenli bir demokrasi sağlamak. Open Subtitles ديمقراطية مؤمّنة هي الغاية في ذهابنا للحرب
    Hayır ben de bizim gitmemizin doğru olacağını düşünmüyorum. Open Subtitles لا, انا ايضا لا احبذ فكرة ذهابنا الى هناك
    Oraya gitmemizin sebebi de buydu. Open Subtitles وهذا سبب ذهابنا هناك من البداية
    Oraya gitmemizin tek sebebi beyaz pasta idi. Open Subtitles السبب الوحيد لذهابنا الى هناك كان تلك الفطيرة
    Kuru temizleyiciye gitmemizin tek nedeninin ona.. Open Subtitles أظن أن السبب الوحيد لذهابنا للمغسلات
    Bizim oraya gitmemizin tek sebebi Lex'i bulmaktı. Open Subtitles اسمع، السبب الوحيد لذهابنا لأرض عجائب الشتاء، هو البحث عن (ليكس).
    gitmemizin onun için neden bu denli önemli olduğunu bilmiyordum. TED لم أعرف لِمَ يهمها جداً أن نذهب إلى هناك.
    gitmemizin bedeli ne olacak? Open Subtitles ماذا ستكون قيمة ذهابنا ؟
    - Ben ölmedim. - Tamam kızlar, gitmemizin nedeni- Open Subtitles أنا لم أمت بعد - ...يا فتيات ، سبب ذهابنا -
    gitmemizin nedeni de bu. Open Subtitles ذلك سبب ذهابنا
    Burnaby Dağında gitmemizin bir nedeni var mı? Open Subtitles هل هناك سبب لذهابنا إلى "جبل بورنبي"؟
    Çünkü Nanda Parbat'a gitmemizin tek sebebi sen değilsin. Open Subtitles لأنّك لست السبب الوحيد لذهابنا إلى (ناندا باربات).
    Çünkü Nanda Parbat'a gitmemizin tek sebebi sen değilsin. Open Subtitles "لأنّك لست السبب الوحيد لذهابنا إلى (ناندا باربات)"
    Öyle bile olsa oraya tek başımıza gitmemizin imkanı yok. Open Subtitles حتّى مع ذلك, لن نذهب إلى هناك لوحدنا
    Diktatörlüğe karşı şiddetle savaştık. Çok geçmeden, ya gizlice silahlanmak ya da Brezilya'dan ayrılmak gerekliydi. Çok gençtik ve örgütümüz gitmemizin bizim için daha iyi olacağını düşündü. Ekonomi doktoramı yaptığım Fransa'ya gittik. Léila mimar oldu. TED لقد حاربنا بقوة ضد الدكتاتورية في لحظة كان من الضروري بالنسبة لنا: إما الذهاب إلى فخها مع الأسلحة في متناول اليد أو مغادرة البرازيل. كنا صغار جداً ومنظمتنا أعتقدت أنه من الأفضل لنا أن نذهب إلى الخارج ولقد ذهبنا إلى فرنسا حيث حصلت على درجة الدكتوراة في الاقتصاد (ليليّ) أصحبت مهندسة معمارية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more