- Pardon? - gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تذهب , بعض الأصدقاء قادمون على الغداء |
Sanırım daha da kötüye gidiyor. Bariyere gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا , الوضع في طريقه للسوء يجب أن تذهب للحواجز |
İşe yaramıyor, asla başaramayacağız. Senin tek başına gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | لا نفع لذلك , لن ننجح أبداً , يجب عليك الذهاب لوحدك |
gitmen gerekiyor. Çabucak kaybol ortadan. | Open Subtitles | عليكِ المغادرة حالاً اهربي بأسرع وقت ممكن |
Kar yağmadan gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن ترحل من هنا قبل حلول الشتاء |
Şu an burada olman güvenli değil, ben sadece, gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | المكان ليس آمن بالنسبه لك الآن، وأنا فقط... عليك أن ترحل. |
gitmen gerekiyor. Bekarlığa veda oyunlarına başlamak üzereyiz. | Open Subtitles | لكن يجب عليك الرحيل لأننا سنبدأ بألعاب توديع العزوبية |
Burada uyuyamazsın. Üst kata gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | و لكن لا يمكنك ان تفعل ذلك و انت هنا يجب ان تذهب للطابق العلوي |
gitmen gerekiyor, baba. Bunu öylece geçiştiremezsin. Mümkün değil. | Open Subtitles | يجب أن تذهب أبي لن ننتهي من هذا |
Biz bir aileyiz ve senin başka bir yere gitmen gerekiyor! | Open Subtitles | نحن عائلة، و يجب أن تذهب أنت لمكانٍ آخر |
Dengiysen arkadaşıysan yalnız gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | إذا أنت حقاً صديقه , نظيره... . أنت يجب أن تذهب لوحدك. |
İkinci katta bekleyen bir araba var. gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | هناك سيارة تنتظر في الدور الثاني يجب عليك الذهاب |
Wilma tuvalete falan mı gitmen gerekiyor? | Open Subtitles | هل يجب عليك الذهاب إلي المرحض؟ |
Gitmelisin. Kan kaybediyorsun ve gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | عليكِ المغادرة إنّجروحكِتنزف,وعليكِ الرحيل. |
Buradan derhal gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن ترحل، و يجب أن ترحل الآن |
Şimdi gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن ترحل حالاً. |
Onları kafesleyeceklerinden eminler ve o zaman da senin gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنهم موقنون بالظفر به، وأنت عليك الرحيل. |
Aslında aşağı kattaki çocuk hizmetlerine gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | في الحقيقه، يجب ان تذهب الى الأسفل للخدمة الاجتماعية للأطفال |
Önce senin gitmen gerekiyor. Sen gitmeden çıkamam. | Open Subtitles | يجب أن تغادر أوّلا، لا أستطيع الذهاب حتى تفعل ذلك |
Ama buradan gitmen gerekiyor ki senin güvende olacağına emin olsun. | Open Subtitles | و لكن عليكِ الرحيل ليتأكّدَ من كونكِ بمأمن |
Sadece sana biraz yardımı dokunabilecek bir yere gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تذهب الى مكان ما ليقدموا لك المساعده. |
Büyükanne bir dakikalığına odana gitmen gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | جدتي يجب أن تذهبي لغرفتك لدقيقة، حسنا ؟ |
Ne zaman gitmen gerekiyor? | Open Subtitles | متى عليك أن تغادر ؟ |
Bunun için senin uzak bir yerlere gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | وليحدث هذا ، فيجب عليكِ أن تذهبي إلى مكان ما بعيداً |
Demek hepsini bitirdin, yoksa bir yere mi gitmen gerekiyor? | Open Subtitles | هل أنهيت كل شيء أم عليك الذهاب الى مكان ما؟ |
O haklı Morgan. Altından gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | مورغان] إنها على حق عليك الذهاب من تحته] |