"gitmene izin vermeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• لن أدعك تذهب
• لن أتركك تذهب
• لن أترككِ
• لن اسمح لك بالرحيل
• أدعكِ ترحلين
• ‫ لن ادعك ترحلين
• لن اتركك تذهبين
• لن ادعك تذهب
• لن أسمح لك بالذهاب
• أنا لن أدعك

Annemi bilmem ama ben senin gitmene izin vermeyeceğim!
لا أعرف رأي ماما لكن من جهتي لن أدعك تذهب

Hayır. Lütfen. Kavga etmeden gitmene izin vermeyeceğim.
لا، أرجوك، لن أدعك تذهب دون شجار.

Bir iskelete de dönsen gitmene izin vermeyeceğim, tamam mı?
وأنا لن أتركك تذهب حتى لو كنت هيكل عظمي, أفهمت؟

Ne olursa olsun aptal, olgunlaşmamış, salakça davransan da gitmene izin vermeyeceğim.
...لقد وعدتك أنه مهما حدث ومهما كانت تصرفاتك غبية, غير ناضجة ...وساذجة لن أترككِ

gitmene izin vermeyeceğim...
لن اسمح لك بالرحيل..

Hayatım boyunca senin gibi birini bekliyor olacağım ve gitmene izin vermeyeceğim.
وكنت أنتظر شخصا مثلك طوال حياتي ولن أدعكِ ترحلين

Bu sefer gitmene izin vermeyeceğim.
لن ادعك ترحلين هذه المره.

Haklısın. gitmene izin vermeyeceğim.
انت على حق ، لن اتركك تذهبين

Fakat bu sefer yalnız gitmene izin vermeyeceğim.
لكن حتي هذا الوقت لن ادعك تذهب بمفردك

Eve döndüğüne çok memnunum. Bir daha gitmene izin vermeyeceğim.
انا سعيد بعودتك لن أسمح لك بالذهاب مرة أخرى

Tamam mı? Mezarlığa korumasız gitmene izin vermeyeceğim.
أنا لن أدعك تذهبين لتلك المقبره بدون أي حمايه

Tek başına gitmene izin vermeyeceğim.
لن أدعك تذهب بنفسك

S.ktir git g.t herif, gitmene izin vermeyeceğim.
اللعنه عليك، لن أدعك تذهب

Bu gece eve gitmene izin vermeyeceğim.
لن أدعك تذهب لمنزلك اليوم.

Hayır! gitmene izin vermeyeceğim.
لا، لن أدعك تذهب للداخل

Bana yaptığın şeyden sonra asla gitmene izin vermeyeceğim.
انا لن أتركك تذهب بعد ما فعلته بى

Yalnız gitmene izin vermeyeceğim.
أنا لن أتركك تذهب لوحده.

Bilmen gerek daha fazla yaklaşırsan, gitmene izin vermeyeceğim.
عليكِ أن تعلمي... أنكِ إن تقدمتِ أكثر فإنني لن أترككِ

gitmene izin vermeyeceğim.
.لن أترككِ تذهبين

- gitmene izin vermeyeceğim!
انا لن اسمح لك بالرحيل!

- gitmene izin vermeyeceğim.
-انا لن اسمح لك بالرحيل .

Şu an doğru kararları veremiyorsun, ama ben verebilirim ve asla senin gitmene izin vermeyeceğim.
ليس باستطاعتكِ إتخاذ قرار الآن، لكني أستطيع، ولن أدعكِ ترحلين أبدا.

gitmene izin vermeyeceğim!
‫لن ادعك ترحلين!

gitmene izin vermeyeceğim.
لن اتركك تذهبين

Tekrar gitmene izin vermeyeceğim, söz veriyorum.
و لن ادعك تذهب مجددا, اعدك

East Blue'ya gitmene izin vermeyeceğim!
أنا لن أسمح لك بالذهاب الى الأزرق الشرقي

Sıvışıp gitmene izin vermeyeceğim.
أنا لن أدعك تفلتين من يديَ