Ama annem dedi ki, New York'ta onun için bir iş varmış... ve eğer gitmezsek, işi kaybedebilirmiş. | Open Subtitles | لكن أمى قالت ان هناك وظيفة بانتظارها فى نيويورك وان لم نذهب ربما تخسر هذه الوظيفة |
Ama istasyona gitmezsek çok kötü olduğumuzu düşünürler. | Open Subtitles | لكن إن لم نذهب للمحطة، سيظنون أننا فظيعون. |
Yani biz gitmezsek onlar da gelemezler değil mi? | Open Subtitles | وإذا لم نذهب إلى هناك فقد لا يأتون إلى هنا؟ |
Eğer bir saate kadar buradan gitmezsek günlerce mahsur kalacağız. | Open Subtitles | اذا لم نغادر خلال ساعة, سوف نعلق هنا لمدة أيام |
Eğer şimdi gitmezsek, bir daha asla 31. yüzyıla dönemeyiz. | Open Subtitles | إذا لم نغادر الآن فلن نعود أبداً للقرن الواحد و الثلاثين |
Bu gece barları aramaya gitmezsek ne olacağını biliyor musun? Tükendim. | Open Subtitles | هل تمانع لو لم نخرج إلى الحانات الليلة أشعر بالأرهاق |
Ama anma yemeğine gitmezsek, bu nasıl gözükür? | Open Subtitles | كيف ستبدو الأمور لو لم نذهب الى الحفل التأبيني؟ |
Tüm aile gitmezsek nasıl görünür. | Open Subtitles | كيف سيبدو الأمر لو لم نذهب معاً كعائلة ؟ |
Biryerlere gitmezsek, sanırım seni sonsuza dek kaybedeceğim. | Open Subtitles | أعتقد أنّه إذا لم نذهب بعيداً، فربّما أفقدك للأبد |
Polise gitmezsek bu yanlış olmaz mı yani? | Open Subtitles | لذا إن لم نذهب للشرطة ألن يعتبر هذا خاطئاً؟ |
Eğer gitmezsek, ...bu işi yapanların biz olduğumuzu düşünmeye başlayabilir. | Open Subtitles | ،إذا لم نذهب سيعتقد للحظة إننا كنا السبب0 |
Barda bi adam var sürekli bana bakıyor gitmezsek, onla yatmam gerekecek | Open Subtitles | ذلك الشخص في الملهى يواصل التحديق بي وان لم نذهب ، فسوف يتعين علي ان انام معه |
Mahkemeye gitmezsek, adil bir sulh anlaşması şansınız yüksek. | Open Subtitles | من المحتمل أكثر أن نحضى بتسوية عادلة إذا لم نذهب إلى المحكمة |
Eğer şimdi gitmezsek bu gece buradan kimse sağ çıkamayacak. | Open Subtitles | إنه ينهض ثانية و يتقدم نحوك إن لم نذهب الآن لن نصبح أحياء بعد |
Evet, babanız şimdi gitmezsek bir sene içinde gidemeyebiliriz diyor. | Open Subtitles | مهلاً, هل سنعود حقاً؟ أجل, فأبوك يظن أنه إن لم نذهب الآن, فقد لا نعود لعام آخر |
Evet, eğer gitmezsek, bütün şehir onun suçlu olduğunu düşündüğümüzü sanacak. | Open Subtitles | اجل، لو لم نذهب سيبدو كأننا نظن انها مذنبه |
Eğer gitmezsek biz de onun gibi öleceğiz. | Open Subtitles | و هكذا سيكون مصيرنا إن لم نغادر هذا المكان |
Şu anda gitmezsek başka bir şansımız olmayabilir. | Open Subtitles | اذ لم نغادر في هذه اللحظه, فربما لن نحظى بفرصةٍ أخرى |
Eğer şimdi gitmezsek bir daha bizi kimse kurtaramaz. | Open Subtitles | لو لم نغادر الآن، فلن نجد أحدًا لينقذنا. |
Bilmiyorum ama hemen gitmezsek ikimiz de öleceğiz. | Open Subtitles | أنا لا أعلم لكن أذ لم نغادر الان , فكلانا سنموت |
Lütfen. Yapabileceğimiz bir şey yok! Eğer buradan gitmezsek s.ki tutarız! | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيئ, إن لم نخرج من هنا فسنتورط |