"gittiğimde bana" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما ذهبت
        
    • عندما أصل إلى
        
    Onu getirmeye gittiğimde, bana küfretti asla eve dönmeyeceğini söyledi. Open Subtitles عندما ذهبت لأحضرها ، عاندتنى و قالت أنها لن تعود معى إلى البيت
    Bu sabah çadırımı geri almaya gittiğimde bana arkadan saldırıp bir ödlek gibi ormana kaçtı. Open Subtitles هذا الصباح، عندما ذهبت لأستعيدها، هاجمني من الخلف. ثم يختفي في الغابة كالجبان.
    Oraya ilk gittiğimde bana tanık olacağımı söylediler. Open Subtitles عندما ذهبت هناك في البداية قالوا لي ستكون فقط شاهد
    Oraya gittiğimde bana zarf veya başka bir şey vermeyecekler mi? Open Subtitles و يضعوه داخل ظرف او شيء ما عندما أصل إلى هناك ؟ ليس هناك مال داخل ظرف يا أكسل
    Tiyatroya gittiğimde bana daha fazlasını anlatacaktı, ama bir kaç saat geçiktim ve oraya gittiğimde orada değildi bende oradan ayrıldım. Open Subtitles كانت ستخبرني بالمزيد عندما أصل إلى المسرح لكني تأخرت بضع ساعات ولم تكن موجودة عندما وصلت , فغادرت
    Daha sonra ona hayatımı kurtardığı için teşekkür etmeye gittiğimde bana önemli değil dedi. Open Subtitles لاحقاً، عندما ذهبت لأشكره على إنقاذ حياتي، قال أنه كان أمر يسير
    Demografi birimine çalışmaya gittiğimde bana yaptığın cesaret konuşmasını. Open Subtitles ,أنت تعلم الخطبة التي ألقيتها عليّ عندما ذهبت للعمل في وحدة التركيبة السُكانية
    Malını yarı fiyatına satmaya çalışıyor ve en kötüsü onu incelemeye gittiğimde bana sürekli "Sparky" diye hitap etti. Open Subtitles إنه يبدأ ببيع ممتلكاته بنصف ما تستحق و فوق كل هذه الأمور عندما ذهبت لكي أقيمه لقد كانت يناديني شكل متكرر "شراره"
    Doktora gittiğimde bana yaralarımın küçük çaplı olduğunu söyledi. Open Subtitles عندما ذهبت للطبيب قال ان اصاباتي طفيفة
    Hollywood'a ilk gittiğimde, bana -- Altmetinden bahsederdim ve menajerim bana gelip "Altmetinden bahsetmemeni rica edebilir miyim?" TED عندما ذهبت إلى هوليود أول مرة، قالوا لي وكنت أتكلم عن النص الباطن، وكان وكيلي يأتيني، ويقول"هلا توقفت عن الحديث عن النص الباطن؟"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more