"gittiğin zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما تذهب
        
    • عندما رحلت
        
    • عندما ترحل
        
    • عندما ذهبت
        
    • وقتها حين ترحل إلى
        
    • عندما ترحلين
        
    • عندما ذهبتي
        
    Sormama izin ver. Oraya gittiğin zaman, hiç hayatından endişe duyuyor musun? Open Subtitles هذا مُذهل،دعني أسألك,عندما تذهب لهنالِكَ، أتخاف على حياتك؟
    Oraya gittiğin zaman geri dönmezsin, kuş beyinli! Open Subtitles متى ستعود ؟ عندما تذهب إلى هناك لا تعود يا غبي
    Sen gittiğin zaman geri dönersen, değişeceğime söz vermiştim. Open Subtitles عندما رحلت وعدت نفسي بأنّك عندما تعود سوف أتغيّر
    Çünkü ne zaman yakınlaşmama izin versen gittiğin zaman daha çok incitiyorsun beni. Open Subtitles لأنه كل مرة تقترب مني يألم أكثر عندما ترحل
    Bankaya gittiğin zaman paraya ihtiyacımız oluşunu onlara hangi nedenle açıkladın? Open Subtitles عندما ذهبت للمصرف ما الحجة التى اخبرتهم بها حول احتياجنا للمال ؟
    - Hoşçakal... bir yere gittiğin zaman denir, biz bir yere gitmiyoruz, değil mi? Open Subtitles - "إلى اللقاء" ... وقتها حين ترحل إلى مكان ما، ونحن لن نرحل، أليس كذلك؟
    Ama gerçekten gittiğin zaman vereceğim. Open Subtitles لكنني أحتفظ بها ... لـ أجل ، كما تعرفين عندما ترحلين بالفعل
    Çünkü, P.S., sen onun peşinden gittiğin zaman, Lucas ve ben ayrılmamıştık! Open Subtitles نحن لم ننفصل عن بعضنا البعض عندما ذهبتي الى لوكاس
    Evlat, savaşa gittiğin zaman, onu bitirmezsin ülken için, ailen için, bayrağın için savaşırsın. Open Subtitles بني ، عندما تذهب للحرب لا ينتهي بك الأمر للقتال لبلادك أو عائلتك أو علمك
    Okula gittiğin zaman baleye başla. Böylelikle o öğretmeni bir daha görebilirim. Open Subtitles عندما تذهب الى المدرسة رجاء اشترك في دروس الباليه كي أتمكن من رؤية هذه المدرسة مره أخرى
    Okula gittiğin zaman baleye başla. Böylelikle o öğretmeni bir daha görebilirim. Open Subtitles عندما تذهب الى المدرسة رجاء اشترك في دروس الباليه كي أتمكن من رؤية هذه المدرسة مره أخرى
    Üniversiteye gittiğin zaman Annem bize başka laptop alır böylece seni görüp konuşabiliriz. Open Subtitles لذا عندما تذهب إلى الجامعة أمي ستحضر لنا واحد آخر لذا يمكننا أن نراك ونتحدث إليك
    Ben sadece... Bak, sen gittiğin zaman, annemin ve babamın halini görmüyorsun. Open Subtitles انظر , عندما تذهب لا توجد لديك أي فكرة أن لا ترى أمي وأبي
    gittiğin zaman hiç olmadığım kadar yalnız kaldım. Open Subtitles عندما رحلت بقيت لوحدي
    gittiğin zaman çok üzülmüştü. Open Subtitles كانت حزينة جداً عندما رحلت
    gittiğin zaman seni özleyeceğim. Open Subtitles انا سوف افتقدك عندما ترحل
    New York'a gittiğin zaman, kendi kendime keşke peşini bırakmasaydım diyordum. Open Subtitles أتعرفين ، عندما ذهبت إلى "نيويورك" أحياناً ، كنت أتمنى أن اذهب خلفك
    Sen görmüş müydün, benimle sürgüne gittiğin zaman? Open Subtitles -افعلت عندما ذهبت الى المنفى ؟
    Sen para kazanmaya gittiğin zaman. Open Subtitles عندما ذهبت للعمل
    - Hoşçakal... bir yere gittiğin zaman denir, biz bir yere gitmiyoruz, değil mi? Open Subtitles - "إلى اللقاء" ... وقتها حين ترحل إلى مكان ما، ونحن لن نرحل، أليس كذلك؟
    Herkes sen Kodaların evine gittiğin zaman... ..ne kadar sevinçli bir gelin olduğunu söylemişlerdi. Open Subtitles علمت من الناس كيف كنت عروسا متألقة عندما ذهبتي لمنزل (كودا)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more