Drew'un benim eskilerimi giymesi yerine ben onun eskilerini giyiyordum. | Open Subtitles | عوضاً أن يرتدي أخي الأصغر ملابسي القديمة أرتدي أنا ملابسه |
Yolculuk sırasında, çiçekli cepleri... olan bir kot, çiçekli ve kırmızı düğmeli bir bluz ve... lacivert bir hırka giyiyordum. | Open Subtitles | في تلك الرحلة كنت أرتدي بنطالاً من الجينز له جيوب مزهّرة وبلوزة مزهّرة لها أزرار حمراء |
Yeni bir gömliğim vardı. Senin ceketini giyiyordum. | Open Subtitles | كنت أرتدي قميصاً جديداً، وكنت ألبس سترتك |
- Ne? - Evlerinin önünden geçiyordum ve garajlarında onu gördüm. Neyse ki, beni göremediler çünkü kamuflaj giyiyordum. | Open Subtitles | كنت مارًا من جوار منزلهم , ورأيته بالكراج .ولحسن الحظ لم يتمكنو من رؤيتي .لأني ارتدي اللبس الزائف .. |
Redbook'a üyelik kazandığımda onları giyiyordum. | Open Subtitles | كنت أرتديه عندما فزت بإشتراك في مجلة ريد بوك |
Sana evlenme teklif ederken bu botları giyiyordum. | Open Subtitles | هذا الحذاء اللذي كنت ارتديه عندما تقدمت لك |
Yeni bir gömliğim vardı. Senin ceketini giyiyordum. | Open Subtitles | كنت أرتدي قميصاً جديداً، وكنت ألبس سترتك |
Ceketimi giyiyordum... Ve lambaya çarptım... | Open Subtitles | لقد كنت أرتدي معطفي، و الشئ، و المصباح، و انكسر. |
Bugün az kalsın büyük lastik pantolonumu giyiyordum. | Open Subtitles | لقد كدت أن أرتدي بنطلوني الكبير المطاطي اليوم |
Ben çok dar bir kot pantolon giyiyordum. | Open Subtitles | و كنت أرتدي زوجاً من من الجينز الضيق جداً |
Bunca yıldır hep takım giyiyordum, meğerse soyunmalıymışım. | Open Subtitles | فطوال هذه السنوات وأنا أرتدي البدل في حين كان يجب أن لا أرتدي شيئاً |
Çok şanslıyım ki bu eski şeyi giyiyordum. | Open Subtitles | حدث و أنني أرتدي هذا الزي العتيق لحسن حظي |
Rüyamda smokin giyiyordum ve deri ayakkabılarımın üzerinde büyükbabamın yansımasını gördüm. | Open Subtitles | أنا ارتدي حله كنت أرى إنعكاسي في مواجهة نظرية أجدادي في حذائي |
Ben de spor ceket giyiyordum. - Hadiii - Hayır! | Open Subtitles | لقد رأيتني على ذلك القارب و أنا ارتدي السترة |
Ve Leela ile ilk tanıştığımda da onları giyiyordum, yani evet, şanslılar. | Open Subtitles | و كنت أرتديه عندما قابلت ليلا لأول مرة لذا نعم, إنه بنطال حظي |
Sana evlenme teklif ederken bu botları giyiyordum. | Open Subtitles | هذا الحذاء اللذي كنت ارتديه عندما تقدمت لك |
Hayır ben değilim. Ben hiç Adidas eşofman giymedim. Size söyledim, ben Adidas eşofman altı giyiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أقل لك أننى إرتديت ملابس أديداس إنما قلت أننى أرتدى حذاء أديداس |
Son çalıştığım yerde giyiyordum. | Open Subtitles | كُنت أرتديها في أخر مكان عملت به |
Hala savaştaki pantalonları giyiyordum. | Open Subtitles | هذا صحيح. كنتُ لا أزال مرتدية سراويل الحرب تلك |
Cumartesi gecesi yeni Vin Baker botlarımı giyiyordum, gayet iyi görünüyordum... | Open Subtitles | ليلة السبت... ... ارتديته بلدي جديد الأحذية فين بيكر. |
Barry kafeye geldiğinde ben bu kazağı giyiyordum. | Open Subtitles | كنت ألبسها في المقهى عندما دخل (باري) |