| ve tabiki, Giysilerini bile giymeden bu zımbırtıyı ayarlamalısın. Sen resmen ineksin dostum. | Open Subtitles | وبالطبع نصبتَ ذلك الشئ قبل حتى أن ترتدي ملابسك أنت رجل غريب الأطوار |
| Derhal ıslak Giysilerini çıkart. | Open Subtitles | أول شيئ إخلع ملابسك المبتلة وأدخل إلى الحمام الساخن |
| Vay, şuna bak. Pazar Giysilerini giymişsin. | Open Subtitles | انظر إلى نفسك، ترقد هنا في ملابس يوم الأحد |
| Zevkini beğenirim. Hatta Giysilerini bile ödünç alırım. | Open Subtitles | يعجبنى ذوقه ، حتى أننى أحياناً أقترض ملابسه |
| Dathan, sen sadece çamur görüyorsun, çamurlu Giysilerini al ve git. | Open Subtitles | داثان .. أنت يمكنك فقط رؤية الطين لذا إلتقط ملابسها الموحله و إذهب |
| Biliyor musun, gelecek sefer modası geçmiş birşeyi denediğimde söz veriyorum Giysilerini mahvetmeyeceğim. | Open Subtitles | أتعلم, المرة القادمة سأحاول شيئاً عتيقاً أعدك ألا أفسد ثيابك خلال النخب |
| Kendinden geçersen ya da kusarsan... Giysilerini de üzerinde tutmaya çalış. | Open Subtitles | إذا تقيأت أو حاولت الإبقاء على ملابسك أيضاً |
| Törenin sonunda çok dikkatli olmalısın, ...4 gün boyunca çalışmamalı, Giysilerini değiştirmemeli ve banyo yapmamalısın. | Open Subtitles | إن غادرت فيجب عليك عدم فعل أي شيء, لاتغير ملابسك,او حتى ان تستحم لأربع ايام. |
| Tabi canım tabi. Giysilerini daraltmaya başlayım o halde. | Open Subtitles | حسن عزيزي ، سابدأ بإخراج ملابسك الرياضية |
| Giysilerini çıkarıyorsun. Güç sende. | Open Subtitles | سوف تدخلين ثم تنزعى ملابسك ثم لديك القوه المفرطه |
| Her şeyi düşündüm. Giysilerini yakarsam kanıt kalmaz! | Open Subtitles | لقد فكرت بـكل شيء لا دليل عندما أحرق ملابسك |
| Walter'ın Giysilerini dolaptan çıkarıp kutulara koydu Goodwill'i aradı. | Open Subtitles | أخذت كل ملابس والتر من الخزانة ووضعتها فى صناديق لتتبرع بها |
| Sen de biliyorsun ki kimse birinin Giysilerini kestin diye seni hapse atmaz. | Open Subtitles | ولآن أنتي تعرفي وأنا أعرف بأني لن أذهب لسجن أي شخص لقطعي ملابس الفتى |
| Ayini yapan, ölüyle bağ kurmak için onun Giysilerini de giyer. | Open Subtitles | هو قد يرغب أيضا أن يلبس ملابس الرجل الميت لخلق الرابطة بينهم. |
| Eskiden Giysilerini çıkarma zahmetine girmezdi. | Open Subtitles | لم يكن يتكبد عناء خلع ملابسه في الأيام الخوالي. |
| Giysilerini çıkarıp yere atardı. | Open Subtitles | هُو كان دائما ما يَخْلَعُ ملابسه عنه ويتركهم على الأرضيه |
| Giysilerini çıkarıp yere atardı. | Open Subtitles | هُو كان دائما ما يَخْلَعُ ملابسه عنه ويتركهم على الأرضيه |
| Çamurlu Giysilerini al ve git. | Open Subtitles | أنت يمكنك فقط رؤية الطين لذا إلتقط ملابسها الموحله و إذهب |
| Kız bir hasta. Kendi Giysilerini giymesine izin veremezsin. | Open Subtitles | و لكنها مريضة ،لا يجب أن تسمح لها بارتداء ملابسها الخاصة |
| Yer yapmak için bazı Giysilerini atmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | سنضطر ان نتخلص من بعضا من ثيابك حتى نحصل على الغرفة. |
| Dün, sonunda kanlı Giysilerini değiştirdin. Fakat artık ıslak saçlarınla aklımda kalacaksın, neden? | Open Subtitles | أمس غيرتي أخيراً ملابسكِ الملئ بدمى لكن ابتداء من اليوم اعتقد بأنكِ ستتبعيني بشعرك الرطب |
| Bayan Jennings kız kardeşinizin evlilik Giysilerini kasabada satın alacağını söyledi. | Open Subtitles | سيدو جينينجز تقول أن اختك سوف تشتري ثياب عرسها من المدينة |
| çocuklarına izin vermeyen aileler var. Ailenin diğer kısmı, kendileri bizzat katılmadılar çünkü öne çıkardığım bu geçmişle ilişkilendirilmek istemediler ama Giysilerini verdiler. | TED | قسم آخر من العائلة قدموا ملابسهم عوضاً عن حضورهم، لأنهم لا يريدون أن يكونوا معروفين بالماضي الذي كنت أسلط الضوء عليه. |
| Vi Yenge'nin, Sebastian'ın Giysilerini George'a vermesi ne incelik değil mi? | Open Subtitles | أليس لطيفاً من " فاى " أنت تعطى جورج " خزانة ثيابه ؟" |
| Kendi Giysilerini giydi. Bu kızın giysileri gibisini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | إننى لم أر أبداً ثياب مثل ثيابها ،من باريس |
| Giysilerini kuru temizlemeden aldım. Kapında asılıdırlar. | Open Subtitles | استلمت ملابسكَ من عمّال المغسلة ستجدهم معلّقين على باب غرفتكَ |
| Sence de ölmüş insanların Giysilerini etrafta yayılı vaziyette tutmak biraz garip değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن هذا غريب إلى حد ما؟ أن تحتفظ بملابس الموتى فى أنحاء المكان؟ |
| İki kadın Giysilerini değiştirir. | Open Subtitles | وقامت السيدتان بتبديل ملابسهما |
| Giysilerini sıyırıp kolostomi torbasını boşaltıp salyalarını temizleyeceğim. | Open Subtitles | ويجب أن أفتحهم على مصراعيهم من أجل تنظيف أكثر وأفرغ ما نزل فى الحقنه الشرجيه وأمسح لعابها |
| Buraya gel ve Giysilerini giy, hemen! | Open Subtitles | إرجعْ هنا وارتدي ملابسَكَ حالا |