Beş sterline bahse girerim ki bu gizemi evinden çıkmadan çözemezsin. | Open Subtitles | أراهنك بخمسة جنيهات أنك لن تتمكن من حل اللغز من دون أن تغادر المنزل |
Dedektiflik hikayelerinde bütün gizemi hep bu tür şeyler çözer. | Open Subtitles | فى القصص البوليسيه أنه من النوع الذى يحل اللغز |
Yine de ölümün gizemi kötü bir şey sayılmaz, değil mi? | Open Subtitles | و مع ذلك الغموض في الموت ليس شيئا سيئا هآي ؟ |
Bu keşiflte asıl büyüleyici olan şuydu: aynı zamanda eşsiz bir çiçek türünün nasıl tozlaştığı gizemi de çözülmüştü. | TED | وما كان مذهلاً حول هذا الاكتشاف هو أنه أيضا حل لغز تلقيح الزهرة الفريدة. |
Bu yüzden varlığın gizemi hakkında konuşacağım, "varlık" bulmacası, bulmacayı nereye yönlendiriyoruz ve neden önemsemelisiniz ve umuyorum önemsiyorsunuzdur. | TED | لذلك سوف أتحدث عن سر الوجود، لغز الوجود، أين نحن الآن من معالجته، ولماذا يجب عليكم الاهتمام، وأتمنى أن تهتموا. |
Az once bir videoteyp izledik. Günümüz şarap dünyasında yıllardır süregelen gizemi ortaya çıkaran hadiselerden alıntılarla ilgili | TED | بنجامين والاس: الآن ، هذا الفيديو هو كل ما تبقى من الحادثة التي أدت الى أطول غموض في عالم الخمور المعاصر |
Tabii ki ne kadar gizemi çözerseniz çözün birini gözden kaçırmak kolaydır. | Open Subtitles | بالطبع مهما حللت من الألغاز من السهل دائماً ألا تنتبه إلى أحدها |
Bütün gizemi ortadan kaldırdın değil mi? | Open Subtitles | أنت حقا إكتشفت ذلك اللغز الصغير، أليس كذلك؟ |
Belki şu küçük gizemi çözmesek daha iyi olacak. | Open Subtitles | تعلم . ربما من الافضل عدم حلِنا لهذا اللغز |
En büyük umudum kainatın nasıl sonlanacağını keşfedip nihai gizemi çözmemiz olacaktır. | Open Subtitles | أملي الأكبر هو أن نكتشف كيف سينتهي الكون ونحل اللغز الأكبر |
gizemi çözdüğünü duydum. Evet, evet. | Open Subtitles | لقد سمعت بانك حللت اللغز ننعم نعم لقد فعلت |
En azından ilgi çekici bir gizemi olduğuna inandırmaya yetecek şekilde söylendiğini umuyorum. | TED | ولكن لحسن الحظ، لقد قيل بثقة كافية يكتنفها شيء من الغموض على أقل تقدير. |
100 yıllık hüsranın sonunda, bilim adamları bu gizemi biraz aydınlatabildi. | TED | بعد 100عام من الإحباط، تمكن العلماء من تسليط القليل من الضوء على هذا الغموض. |
Ve yer altındaki gizemi kazıp çıkartan kişilere. | Open Subtitles | ونخب هؤلاء من ينقبوا عن الغموض تحت الارض |
Healthium vakasını çözdüğünüze göre şimdi bir de albenisi olan bir gizemi çözmeyi deneyin: Çikolata yemek ile stres arasındaki ilişki. | TED | الآن وقد حللت لغز الهيلثيوم، جرّب حلّ لغز مثير بصفةٍ خاصة: العلاقة بين أكل الشوكولاتة والتوتر. |
Toz topaklarının ilk gizemi, büyümeye nasıl devam ettikleri sorusudur. | TED | يُعَد التساؤل حول كيفية استمرار نمو هذه المجموعات أول لغز يتعلق بأرانب الغبار. |
Ama şimdi beni güçlendiren şey hayatın gizemi. | Open Subtitles | و لكن هذا هو سر الحياة التي تجعلني قادر على العيش الان |
- Şöyle bir ortalığı eşeledim ve işte hayatım, kilerin kapısının gizemi çözülmek üzere. | Open Subtitles | ـ ما هي؟ ـ جمعت بعض الأدوات؛ حسنا حبيبتي؛ الآن سنحاول حل غموض باب القبو |
Güçlü yeni teknolojilerin her zaman gizemi vardır. | TED | التكنولوجيا القوية الجديدة دائما تحضر معها الألغاز. |
Bu bomba gibi gizemi kimse öğrenmesin diye prodüktörler yayınlanması hiç düşünülmeyen alternatif sonlar üretti. | Open Subtitles | ..ولكتمان هذا السر رسم المنتجون عدة حلول ولم يكن في نيتهم عرضها |
Um, bu yer daima bir aile gizemi olmuştur. | Open Subtitles | آه، هذا المكان قد كان دوماً لغزاً في عائلتنا. |
Mavi aykırıların gizemi, bir anlamda olmaları gerekenden genç olmalarıdır. | Open Subtitles | .. الغامض في التائهون الزرق أنهم بشكل معين .. أصغر عمرا من ما يجب أن يكونوا |
En başta öyleydi, şimdi bir hastane gizemi olduğu için, tüm hıyarlar, buraya gelip, fikir beyan etmek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | سابقاً, لكن الآن أصبحت الحالة الغامضة للمستشفى, كل وغد في المستشفى يريد أن يأتي هنا و سنعطيهم سنتاتهم بالتساوي |
Ama bir gizemi çözersen geriye ne kalır? | Open Subtitles | ولكن لو حللت شىء غامض ما الذى سيبقى لديك؟ |
Kafamı toplayabilmem için biraz daha vakte ihtiyacım var çünkü tüm olanlar hayalet görmek gibiydi ve size gördüklerimi anlatmak da bir gizemi açığa çıkarmaya benziyor. | Open Subtitles | أحتاج الى مزيد من الوقت لاستجماع افكاري لان كل شئ يبدو كأنني ارى شبحا وشرح مارأيت يبدو كأنني اكشف لغزا |
Ne oldu anlat? Hangi büyük gizemi çözmemi istiyorsun? | Open Subtitles | حسنًا، ما هو أكبر لغزٍ تريدينني أن أحلّه؟ |
Elli yıl önce, bu evde modern bilimin en büyük gizemlerinden birinin çözülebilmesi için çalışılıyordu, bu öyle bir gizem ki, bugün hâlâ fizik alanındaki binlerce bilim adamı bu gizemi çözmeye uğraşıyorlar. | Open Subtitles | أعظم ألغاز العلوم الحديثة إنه لغز عميق جداً لذلك اليوم ألاف من العلماء وفى طليعتهم علماء الفيزياء |
Çingene'nin huzurunda, bizi izleyenler ve bize büyüyü getirenler ve bize gizemi verenler hepimiz bebek sahibi olmak istiyoruz. | Open Subtitles | الغجرية أمام تشاهدنا التي بالسحر تزودنا والتي حياتِنا في والغموض واحدة أي على نُوافق نحن الأطفال على الحصول تريد |