Her zamanki aksesuarlar... Makineli tüfek, roket ve GPS takip sistemi. | Open Subtitles | كل التجهيزات العادية، بنادق صواريخ و نظام تحديد المواقع |
GPS takip edici ve ahize saatte. | Open Subtitles | جهاز نظام تحديد المواقع و ناقل الصوت في الساعة |
Şansımıza, araçlar GPS takip cihazı takılı bir hâlde geliyor. | Open Subtitles | لحسن الحظ فالسيارات تأتي متضمنة جهاز تحديد المواقع |
Kasaya GPS takip cihazı ve gizli mikro kamera yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد علّمنا هذا الصندوق مع جهاز تحديد المواقع وثبتنا كاميرات صغيرة مخفية. تعقبه لن يكون مشكلة. |
Araçlarınızdan birinde GPS takip aygıtı var. | Open Subtitles | لديهم جهاز تعقب على إحدى شاحناتك |
Metilamin variline yerleştirilmiş GPS takip cihazıyla ilgili bir şey bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | -أنتَ يا رجل" " "أنتَ لا تعرف شيئاً عن أجهزة تعقب على برميل "ميثلامين" أليس كذلك؟" |
Biliyorsun ki arabanda bir GPS takip cihazı var. | Open Subtitles | تعلم أنّ لديك نظام تحديد المواقع مُتعقب على سيارتك. |
Maria, GPS takip sistemini eklemekle çok iyi ettin. | Open Subtitles | (ماريا)! أحسنتِ عملا بإضافة أجهزة تحديد المواقع. |
Maria az önce bir GPS takip cihazı çaldı. | Open Subtitles | لقد سرقت (ماريا) للتو أحد أجهزة تحديد المواقع. |
GPS takip cihazını Lapointe'in limuzinine yerleştirdi. | Open Subtitles | لقد وضعت جهاز تحديد المواقع على ليموزين (لابوينت). |
GPS TAKİP SİSTEMİ | Open Subtitles | -نظام تحديد المواقع |
Oh Ri Jin'in telefonuna GPS takip cihazı yerleştirmiştim. | Open Subtitles | لقد وضعت جهاز تعقب على هاتف اوه رى جين |