Bana sıkça en gurur duyduğu anlarda söylerdi. | Open Subtitles | لقد سبق واخبرني انها اكثر لحظات حياته فخراً |
Daisy her zaman burada olmayabilir, ...ama bu William'la daha az gurur duyduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | قد لا تكون (ديزي) هنا للأبد ولكن هذا لا يعني أنها (أقل فخراً بـ(ويليام -ماذا؟ |
Mitchell, eminim ki babamın seninle en gurur duyduğu an ateş kırmızısı taytı çıkardığın andı. | Open Subtitles | عن طريق الرقص على الجليد ؟ (ميتشيل) أنا واثقةٌ تماماً بأن أكثر لحظات أبي فخراً.. كانت عندما قمتَ بنزع زيّك الأحمر المتوهّج. |
Babamın gurur duyduğu tek kızı benim. | Open Subtitles | أنا الابنة الوحيدة التي يفخر بها والدي |
Ne zaman ona, en gurur duyduğu başarısını sorsalar her zaman sen olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | في أي وقت كان يسأله أي أحد عن أكثر إنجازاته التي يفخر بها... كان دائماً يقول أنّه أنت |
Gerçek bir viking gibi gurur duyduğu arabasında saygın bir vedayı hak ediyor. | Open Subtitles | مثل الفايكينج الأصيل انه يستحق وداعاً كريماً بالسياره التي كان فخوراً بها |
...yakalamaktan gurur duyduğu "doğruların" bir kısmı mevcut. | Open Subtitles | التي كان فخوراً جداً في عملها. |