"hükmettiği" - Translation from Turkish to Arabic

    • يحكم
        
    • تهيمن
        
    Ben... ya da oğlum... hükmettiği sürece kutu kalemin içinde güvende olacak. Open Subtitles ... طالما انا او ابني من يحكم . الصندوق سيكون بأمان في قلعتي
    Ve sonunda hükmettiği yerde felaket kaçınılmaz olurmuş. Open Subtitles و في كل مرة يحكم فيها تنتهي بكارثة
    Kimseye hükmettiği yok. Open Subtitles إنه لا يحكم بمفردة
    Gerçekten de, ağaçların gezegene hükmettiği tarihi bir zamandan. Open Subtitles من البقايا ، حقا ، في ذلك الوقت عندما كانت الأشجار تهيمن على الكوكب.
    NAFTA'nın Anayasa Mahkemesi'ne hükmettiği bir dünyada, kuzenim Mashkov'un da söylediği gibi, "Tek sığınağımız bu. " Open Subtitles في عالم يمكن فيه أن تهيمن التجارة الحرة على المحكمة العليا. مثل إبنِ عمي ماشكوف يَقُولُ دائماً: "هذا مأونا الوحيدُ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more