"hüseyin'" - Translation from Turkish to Arabic

    • حسين
        
    Saddam Hüseyin'in savaşların anası olacağına söz verdiği savaş için. Open Subtitles لمعركة وعد بها صدام حسين أنها ستكون أم كل الحروب
    Hüseyin var, Ayşegül var. Büyük teyzen var. İbrahim amcan var. Open Subtitles حسين وآشجول وخالتك الكبيرة والعم ابراهيم وسكينة وعمتك حنيفة وعمك سالم
    Saddam Hüseyin'i sindirme konusunda Başkan Bush kriz yönetme kitabını yenibaştan yazdı. Open Subtitles ..في مواجهته لصدام حسين قام الرئيس بوش بإعادة كتابة قانون إدارة الأزمات
    Ve Saddam Hüseyin olmasaydı, bu rozet olmayacaktı. TED ولا شيء من هذه الامور المتعلقة بالدبوس كان يمكن ان تحصل لولا صدام حسين
    diye sorduklarında "Çünkü Saddam Hüseyin beni eşsiz bir yılana benzetti." TED قلت لان صدام حسين نعتني مرة بالثعبان الملتوي
    Aynı zamanda söylentilerle de ilgilendim Bin Laden, Saddam Hüseyin hakkında Irak savaşı öncesi çıkan söylentiler gibi. TED ايضا في التعامل مع التصورات التي يغير اتجاهها بن لادن, صدام حسين, الروابط التي تغير اتجاهها قبل حرب العراق
    Aref ve ailesi, New York'a Saddam Hüseyin'in Irak'ından kaçarak mülteci olarak gelmiş. TED فر عارف وأسرته من حكم صدام حسين في العراق إلى نيويورك كلاجئين.
    Kendi rolleriyle Hüseyin Sabzian, Hüseyin Farazmand Open Subtitles يظهرونبشخوصهم: حسين سابزيان ، حسن فرازمند
    Önce Hüseyin'i arayıp, güvende olduğunuzu söylemeliyim. Open Subtitles لكن أولا لابد لي من مكالمة حسين و اقول له : أنت آمن
    Şerif Hüseyin'in üçüncü oğlu kardeşleriyle nasıl başa çıkıyor? Open Subtitles و كيف يتعامل الابن الثالث ل شريف حسين مع اخوتة؟
    Farzet ki Saddam Hüseyin 1944'e bir yolculuk finanse etti. Open Subtitles هب أن ـ صدام حسين ـ يمول رحلة إلى عام 1944
    Bu iş hiç masraf gerektirmiyor. Önemli olan şey, Hüseyin'den aldığım âletlerin hangisini kullanacağım. Open Subtitles بالإضافة إلا أنه لايكلف شيئا فقد أخذت المعدات من حسين
    - Nasıl emin olabiliyorsun? Çünkü operasyonda yer aldı. Saddam Hüseyin'i yok etme operasyonunda benim yanımdaydı. Open Subtitles لأنه كان جزئاً من عملية زعزعة صدام حسين معي..
    Saddam Hüseyin'in bir hükümet yalanı olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? Open Subtitles أنت تحاول أن تقول ذلك نبات صدام حسين الحكومية؟
    Saddam Hüseyin bittiğini daha iyi biliyor. Open Subtitles من الأفضل أن يَعْرفُ صدام حسين بأنّه إنتهى
    Bu arada Hüseyin de muhteşem Petra kentine varmıştı. Open Subtitles حسين كان يركب متجها إلى مدينة بيترا الخرافيه
    Ama eğer burada kalmak, senin on metre yakınında çalışmak anlamına geliyorsa... açıkçası, Saddam Hüseyin'in kıçını silmeyi içeren bir işi tercih ederim. Open Subtitles لكن لو أن البقاء هنا يعنى العمل بالقرب منك فبصراحة أنا أفضل أن أحظى بوظيفة خادمة عند صدام حسين
    Bir tanesi; büyükbabam ve ailemin 13 üyesi diktatör Saddam Hüseyin'in hışmına uğramış ve hapsedilmişlerdi. Open Subtitles إحداها هى أن جدى وثلاثة عشر شخصا من أفراد عائلتى كانوا قد إضطهدوا و حبسوا من قبل الديكتاتور صدام حسين
    Artık bombaların Saddam Hüseyin'in tepesine yağmasını sabırsızlıkla bekliyorduk. Open Subtitles الآن لا نستطيع أن ننتظر من أجل القنابل للبدء في إسقاطها على صدام حسين.
    Saddam Hüseyin büyük çaba ve inanılmaz paralar harcayarak kitle imha silahları üretti ve riskleri göze alıp sakladı. Open Subtitles أنفق أموالا كثيرة وخاطر بالكثير من أجل بناء والحفاظ على أسلحة دمار شامل صدام حسين عقد العزم على

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more