O pişman hırsızın ayaklarında konuşmanı yapacaksın ve her kelimen yüreğinden gelecek. | Open Subtitles | ستقوم بإلقاء الخطاب تحت أقدام اللص التائب و ستصدق كل كلمة تقولها |
Bunun bir soygun olduğunu sanmıyorum Bir hırsızın banyoda ne işi olabilir? | Open Subtitles | لا اعتقد بأنها عملية سرقه مالذي يريد فعله اللص في الحمام ؟ |
Ertesi gün üstat, incilerin yeri ve hırsızın kim olduğu hariç olayın sırrını tamamen açıklığa kavuşturmuştu. | Open Subtitles | في اليوم التالي تمكن العقل المُفكر من حل اللغز بالكامل بإستثناء معرفة مكان اللآلئ وإيجاد اللص |
Bu sabah erken saatlerde buranın çok yakınlarında hırsızın biri, saygıdeğer amcamın tapınağına girip bunları çalmaya kalkıştığı için. | Open Subtitles | لإنه في وقت مبكر هذا الصباح وليس ببعيد عن هنا اقتحم لص أكثر معابد عمي توقيراً وحاول سرقة هذه |
Daha önce de hırsızın... madde bağımlısı olduğu soygunlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا الامر سابقا عندما يكون السارق مدمن مخدرات |
Bağdat geçliğine parlak bir örnek olacak... ve herkes küçük hırsızın nasıl buralara geldiğini- | Open Subtitles | وسيكون قدوة لكل الشباب وربما نتذكر كيف أصبح اللص الصغير |
hırsızın gerçekten 55,000 sterlin ile tüydüğünü mü söylüyorsun? | Open Subtitles | أتعنى أن اللص هرب فعلاً و معه 55,000 جنيه إسترلينى؟ |
Bana sorarsanız, olasılığın hırsızın lehine olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | إذا سألتنى سأقول أن الأحتمالات فى صف اللص |
hırsızın aletinden. Kapının kilidini açmak için kullanmış olmalı. | Open Subtitles | أداة اللص . المؤكد أنه استخدمها لفسخ القفل |
Bütün bunlar olurken hırsızın birden aklı başına geliyor en kıymetli tablolardan ikisini alıp kaçıyor. | Open Subtitles | بعدها قتل وسط كل ذلك فجأة اللص أصبح ذكي وأخذ أكثر اللوحات قيمةَ في المنزل وهرب |
Ama o zaman sen kaybedersin! Polis gerçek hırsızın sen olduğunu düşünürse, sahtekarı kim yakalayacak o zaman? | Open Subtitles | لكن آنذاك ستخسر إذا إعتقدت الشرطه أنك اللص الحقيقي. |
Sahte büyü dükkânı ve uydurma anıları olan dolandırıcı, hırsızın tekidir. | Open Subtitles | إنه لص ومحتال مع محلات الشعوذة المزيفة الخاصة به وتذكاراته المزورة |
İtiraz ediyorum, efendim, Tamamen hayali bir hırsızın aklından neler geçtiğini tahmin etmeye çalışmak bence imkansızdır. | Open Subtitles | اٍننى أسلم سيدى بأن من المستحيل تخمين ما دار فى خلد لص خيالى |
O zaman bir kişi dışında kimse bilmiyorsa, hırsızın tamamiyle tesadüfen orada bulunduğunu kabul etmelisiniz . | Open Subtitles | ثم لا أحد يعرف سواكما وتتقبل فكرة حضور لص لغرفة ابن أخاك كان عرضي تماماً |
hırsızın işi bitmiş, ama yumurta nehirde kaybolmuş. | Open Subtitles | لقد تعاملنا مع السارق ولكننا فقدنا البيضه فى النهر |
Bu muhabir, hırsızın Kurt Adam gibi bir canavar olduğunu söylemiyor. | Open Subtitles | لست أقول أن القط السارق هو وحش بشري مثل المستذئب |
Hiçbir hırsızın kimliği belirlenemedi ya da hiçbiri tutuklanmadı. | Open Subtitles | لم يتم التعرف على أى من اللصوص أو القبض عليهم |
Beyler, buna inanmayacaksınız ama hırsızın kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يا رفاق، لن تصدّقوا هذا، لكنّي أعرف اللصّ |
Hiç bir tecavüzcünün ya da hırsızın ev temizliği yaptığını duydun mu? | Open Subtitles | مَا سَمعَ عن مغتصب أَو سارق الذي يَعمَلُ شُقَّتَكَ بعد ذلك. |
Bir hırsızın hayatı uğruna tehlikeye atmam bu vazifeyi. | Open Subtitles | لن أخاطر بهذه المهمّة إنقاذاً لحياة لصّ واحد |
Burası, bir hırsızın anahtar bırakması için tuhaf bir yer. | Open Subtitles | ، هذا مكان غريب للص لترك مفتاح ألا تعتقدي ذلك؟ |
hırsızın, hırsızı yakalayın demesi gibi. | Open Subtitles | و لا تتصرفي كلص يطالب الناس أن يمسكوا لصاً |
Test oldukça basit. İlk önce hırsızın kimliğini belirleyeceksiniz. | Open Subtitles | الاختبار بسيط جدًّا، أوّلًا عليك كشف هويّة اللّص. |
Çalıntı el çantalarından kışlık palto ören meşhur bir hırsızın kızı. | Open Subtitles | بنت السارقة الأسطورة التي تحيك المعاطف الشتوية من قماش المحافظ المسروقة |
Ve senin nemlendirici hırsızın da? | Open Subtitles | ولصّ منقـي الرطـوبة |