Oğlum Adriani'yi aldılar, çünkü hırsız olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | أخذوا ابني، أدرياني، لأنهم يعتقدون أنه لص. |
IRA, iflah olmaz bir hırsız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | "الجيش الجمهوري الإيرلندي" قال أنه لص لا يمكن إيقافه عن السرقة |
IRA, iflah olmaz bir hırsız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | "الجيش الجمهوري الإيرلندي" قال أنه لص لا يمكن إيقافه عن السرقة |
Yanılıyorsam düzelt lütfen. hırsız olduğunu bilmezdim. | Open Subtitles | إذا كُنت مخطئاً فصحح معلوماتي لم أكن أعرف أنك لص |
Eğer biriyle hırsızlık yaparsan, senin hırsız olduğunu bilir. | Open Subtitles | ,عندما تشترك في سرقة مع أحدهم .فهو يعرف أنك لص |
Kendisinin bir hırsız olduğunu bildiği zaman,asla bir hırsızı yakalamayacaklarını biliyorum . | Open Subtitles | أثق بالشرطي الذي لا يقبض على اللص في حالة علمه بأنه لص |
Fakat birkaç gün sonra gazeteler oğlumun hırsız olduğunu yazınca her şeyin bir tezgâh olduğunu anladık. | Open Subtitles | وبعد أيام قلائل ظهرت الأخبار تتهم ابني بأنه لص فهمنا أن كل ذلك كان مجرد خدعة |
Bana hırsız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرنى أنه لص |
Göğsündeki kedi, hırsız olduğunu gösterir. | Open Subtitles | القط على صدره يدل على أنه لص |
- Bunun bir hırsız olduğunu düşündünüz. | Open Subtitles | توقعت أنه لص |
- Senin bir hırsız olduğunu tahmin etmeliydim. | Open Subtitles | ـ كان يجب أن أعرف أنك لص ـ كلا .. |
Bu eski bir numara. Senin bir hırsız olduğunu tahmin etmeliydim. | Open Subtitles | تلك خدعةُ قديمةُ كان يجب أن أعرف أنك لص |
Oh! Bir hırsız olduğunu kabul mü ediyorsun ? | Open Subtitles | أوه ، اٍذن اٍنك تعترف أنك لص |
Herkese senin hırsız olduğunu göstereceğim. | Open Subtitles | سأُري العالم كله أنك لص |