"hıve" - Translation from Turkish to Arabic

• قفير

Hoş geldiniz, New HIVE Şehri saat 9:15 mezunları.
أهلاً بكم , متخرجي قفير المدينة الجدد لـ 915

Sizi kontrol altına almamız gerekiyor. HIVE Nainsanlara etki edebiliyor.
علينا فحصكم قفير بإمكانه تغيير قناعات اللا بشر

Ward, HIVE ya da her neyse onu bitirmek için Malick'e ulaşmak istedim.
أنا أردت الوصول ل(مالك) للقضاء على (وارد) أو "قفير" أو مهما كان اسمه

HIVE radarımızda belirdiği zaman aniden bunu nerede bulacağını bilir oldun ve ele geçirmeye karar verdin.
منذ أول لحظة ظهر بها "قفير" علمت مباشرةً أين تجد هذه ووصلت إليها

Yine de, Nainsanlar HIVE ile karşı karşıya gelmemeli.
وحتى حينها لا يمكن للا بشر مواجهة "قفير"

HIVE gibi öldürmeye ya da hasta etmeye çalışmayan bir şey.
لا يحاول قتلنا أو إصابتنا بعدوى مثل "قفير"

Onların kanını HIVE'a koydu, yani sıradaki kişinin Darhk olduğunu varsayabiliriz.
وضع دمائهما في وكر (قفير)، لذا جليًّا أن (دارك) هدفه التالي.

HIVE John'ın kardeşi olduğumu biliyor. Buraya cihaz yerleştirmiş olabilirler.
(قفير) يعلمون أنّي شقيق (جون)، لربّما أخفوا جهاز تجسس هنا.

Darhk'ın hayaletleri, onlar HIVE.
(الأشباح) جماعة (دارك) هم أنفسهم (قفير).

Ve kendisi de HIVE adı verilen bir örgüt tarafından tutulmuştu.
وأن (لاوتُن) وظّفته منظّمة اسمها (قفير).

Bayan Fayad, HIVE'ın birçok üyesi beni bir şarlatan olarak görür.
آنسة (فيّاض)، إن عدّة أعضاء في (قفير) يخالونني دجّالًا.

Oliver sana Darhk'ın bir organizsayon için çalıştığını söyledi mi? HIVE?
(أأخبرك (أوليفر) أن (دارك يعمل لحساب منظّمة اسمها (قفير)؟

Çünkü senin Darhk'ın yanında olman bize HIVE'ı devirmemizde yardımcı olacak..
(لأن وجودك على مقربة من (دارك .(سيساعدنا على إسقاط (قفير

Damian Darhk. HIVE diye bilinen bir örgütün lideri.
(دامين دارك)، قائد منظّمة نظنّها معروفة بـ (قفير).

HIVE'ın şehri mahvetmek istediğini biliyorum ama gönüllülerin olduğu yere saldırmak bana biraz abartı gibi geldi.
أعلم أن (قفير) تودّ موت هذه المدينة، لكن مهاجمة المتطوّعين هذا يبدو تجاوُزًا قليلًا.

- Ben değildim. HIVE'dı bunu yapan. Yerimizin belirlenememesi için ölümlerimizi kurguladı.
لستُ الفاعل، بل (قفير)، زيّفوا موتنا ليتعذّر تعقّبنا.

Floyd Lawton beni HIVE'ın verdiği mühimmatla vurdu.
(فلويد لاوتُن) أرداني بذخيرة قدّمتها له (قفير)

HIVE adındaki bir organizasyon adına Hayaletleri kontrol eden kişi kendisi.
إنّه يتحكّم بـ (الأشباح) نيابة عن منظمة اسمها (قفير).

HIVE iletişime geçmek için polifazik şifreli uydu telefonları kullanıyor, bu da onlardan biri.
(قفير) تستخدم هواتف فضائيّة فائقة التشفير للتواصل. وهذا أحدهم.

- Birliği HIVE'la savaş haline sokamam. - Oliver'ın yerini tespit ettin mi?
ليس في طاقتي وضع الاتّحاد في مواجهة مع (قفير).