"haberi vardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان يعلم
        
    • هناك قصة
        
    • كانت تعرف
        
    • كان يعرف بأمر
        
    • يعلم بأمر
        
    • وهناك عملية
        
    • كان يدري
        
    • عَلِمَت بأمر
        
    Yani parayı alan kişinin kameradan haberi vardı. Open Subtitles إذاً من أخذ المال كان يعلم بشأن الكاميرا
    Bugün bu arabada olmamız gerektiğinden de haberi vardı. Open Subtitles حتى إنه كان يعلم إني و أنت سنكون في هذه السياره،
    Reno Gazetesinde... bir yangının... yangını söndürmek için gerekli olan suyun... ve Delmer Darion adında bir dalgıcın haberi vardı. Open Subtitles في يونيو 1983 كانت هناك قصة حريق و كمية المياه التي استُخدِمَت لإطفاء الحريق
    Rus hükümetinin bir süredir Yıldız Geçidi programından haberi vardı. Open Subtitles الحكومة الروسية كانت تعرف بأمر البوابة النجمية منذ بعض الوقت
    Hayır, Watanabe-san'ın kanserden haberi vardı. Bundan eminim. Open Subtitles ،واتانابي) كان يعرف بأمر مرضه) أنا واثق من ذلك
    Yani bunu ona her kim yaptıysa uygulamadan haberi vardı. Open Subtitles أيًا من فعل هذا بها فإنه يعلم بأمر التطبيق
    Üç kişinin asılma haberi vardı... Open Subtitles أما الآن وهناك عملية شنق لثلاثة رجال
    Diyorum bak o şerefsizin haberi vardı. Open Subtitles -دعني أخبرك الآن بأن هذا الوغد، كان يدري
    Bebeği olacaktı. Jake'den haberi vardı. Open Subtitles كانت ستحظى بطفل (عَلِمَت بأمر (جايك
    Paradan kimi haberi vardı? Open Subtitles من كان يعلم أن لدينا أموالاً هنا؟
    Başkanın kaçırılma olayından ne zamandır haberi vardı? Open Subtitles منذ متى كان يعلم الرئيس عن الخطف؟
    - Bu tuzaktan haberi vardı. Open Subtitles لقد كان يعلم بشأن هذا الفخ
    - Bundan kimin haberi vardı? Open Subtitles من كان يعلم عن هذا؟
    Dr. Fischer'dan da haberi vardı. Open Subtitles كما كان يعلم بشأن صديقنا الدكتور (فيشر).
    Reno Gazetesinde... bir yangının... yangını söndürmek için gerekli olan suyun... ve Delmer Darion adında bir dalgıcın haberi vardı. Open Subtitles في يونيو 1983 كانت هناك قصة حريق و كمية المياه التي استُخدِمَت لإطفاء الحريق
    Hakkımda yanlış bir aşırı hız cezası haberi vardı... Open Subtitles هناك قصة مخالفة إسراع جديدة خاطئة عني...
    Belki de kocasının ilişkisinden haberi vardı? Open Subtitles ربما لأنها كانت تعرف العسل على الجانب؟
    - Annem bu yüzden intihar etti. haberi vardı. Open Subtitles ولهذا انتحرت والدتي، كانت تعرف.
    Hayır, Watanabe-san'ın kanserden haberi vardı. Bundan eminim. Open Subtitles ،واتانابي) كان يعرف بأمر مرضه) أنا واثق من ذلك
    - Paradan haberi vardı ama. Open Subtitles -حسناًن لقد كان يعلم بأمر المال.
    - İlişkinizden kimin haberi vardı? Open Subtitles -من يعلم بأمر العلاقة؟
    Üç kişinin asılma haberi vardı... Open Subtitles وهناك عملية شنق لثلاثة رجال
    Diyorum bak o şerefsizin haberi vardı. Bilmiyordu. Open Subtitles -دعني أخبرك الآن بأن هذا الوغد، كان يدري
    Bebeği olacaktı. Jake'den haberi vardı. Open Subtitles كانت ستحظى بطفل (عَلِمَت بأمر (جايك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more