"habersiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • مدركة
        
    • إنذار
        
    • مدرك
        
    • علمي
        
    • معلن
        
    • معرفتي
        
    • المفاجئ
        
    • غافلاً
        
    • جاهلاً
        
    • معلنة
        
    • مُعلن
        
    • غافل
        
    • غافلين
        
    • جهل
        
    • دون إخبارك
        
    Yani muhtemelen kadın, adamın cinayetlere onsuz devam ettiğinden habersiz. Open Subtitles اذا هى على الاغلب غير مدركة انه استمر بالقتل بدونها
    Ve sonra onun evine gittim, habersiz, ve yolunda onun üzerine gittim. Open Subtitles فذهبت إلى بيته بدون سابق إنذار وهببت فيه ساخطة في فناء بيته
    Ted attığı her adımda klipslerin çıktığından habersiz hastaneden ayrılır. Open Subtitles وتيد يغادر المستشفى غير مدرك أن المشابك الجراحيية تتفكك لديه مع كل خطوة
    Oğullarım ilanı benden habersiz vermişler. Open Subtitles وأنا لدي أعتراف أيضاً أبنائي وضعو الأعلان من دون علمي
    Böyle özel bir gecede habersiz gelenler değil. Open Subtitles ليس الأشخاص اللتي تظهر على عتبة بابك في ليلتك الخاصه الغير معلن عنها
    Kızların odalarında ders çalışıyor olmaları gerekiyordu, benden habersiz kaçmışlar. Open Subtitles المفروض انه هؤلاء البنات في غرفتهن يدرسن لكنهما تسللتا بدون معرفتي , لذا
    habersiz uğradığım için üzgünüm ama santral ulaşmama izin vermiyordu. Open Subtitles أعتذر لقدومي المفاجئ ولكن موظف الإستقبال لم يسمح لي بالدخول
    Herhalde bunun neden olacağı tahribattan habersiz olamazsınız. Open Subtitles بالتأكيد لن تكون غافلاً للخراب الذي يُسببها هذا.
    Bir kelebek bunun trajik sonu olacağından habersiz şekilde gelip parmağına konuyor. Open Subtitles فراشة تهبط على إصبعك غير مدركة أن هذا سيخسأ بها لنهايتها الفاجعة.
    Gerçek mesafelerden habersiz babamı dünyanın bir ucuna koymuştum. Open Subtitles وغير مدركة بأبعاد المسافات في الواقع قمت بجعل هذا المكان على الجانب الآخر من الأرض
    Bir çarşamba habersiz uğra ve hayatın boyunca yara izin olsun. Open Subtitles تعال بدون سابق إنذار في ليلة الأربعاء وسوف تتأثر إلى الأبد
    habersiz geldiği için üzgün olduğunu ama önemli bir mesele olduğunu söyledi. Open Subtitles يعتذر على مجيئه من دون سابق إنذار لكنه قال إن الأمر مهم.
    Hayatını tamamen değiştirecek bir olaydan habersiz olmak. Open Subtitles كيف هو شعورك ؟ لم تكن مدرك لشيء . كان سيغير حياتك بالكامل
    Birileri benden habersiz internet bağlantımı mı kullanıyormuş? Open Subtitles إذاً شخص ما كان يستخدم الاتصال الخاص بي إلى الإنترنت بدون علمي
    İnternetten adresini bulup habersiz kapısına gelerek onu etkilemeyi umuyordum. Open Subtitles كنتُ آمل بأن أبهرها لتعقبها في الإنترنت وحينها اظهر غير معلن في بابها
    Benden habersiz kılını kıpırdatamaz. Open Subtitles في حساباته أنه لا يتخطى سبتة مقاطعة دون معرفتي بذلك
    habersiz bir indirim için oldukça çok konuşuyorsun. Open Subtitles أعتقد أنك تثيرين الكثير من الضجة بخصوص التخفيض المفاجئ
    Hercules’in toprak beyi bir su perisi tarafından kaçırıldığı zaman, Jason en güçlü mürettebatının yokluğuna habersiz bir şekilde yelken açtı. TED وحين اختُطِف حاملُ دروعِ هرقل من حوريات الماء، أبحر جاسون... غافلاً غياب زميله الأقوى على الإطلاق.
    Hayatın zorlukları ve güçlüklerini ifade ettiklerinden habersiz bir şekilde. Open Subtitles .. جاهلاً أنهم كانوا يواجهون التعقيدات الواسعة و تحديات الحياة
    Geleceğimi bilseydin bu habersiz bir ziyaret olmazdı. Open Subtitles لو عرفت بمجيئك لو علمت بمجيئي لن تكون زيارة غير معلنة
    Ve bu habersiz ziyareti neye borçluyum? Open Subtitles و مالواجب عليّ فعلهُ تجاه هذه الزيارة الغير مُعلن عنها؟
    Bu ayı balığı, açık denize doğru yüzüyor. Kendisini bekleyen tehlikeden habersiz. Open Subtitles هذا الذكر السّابح نحو الماء المفتوح غافل عن الخطر أمامه
    Ama insanın yaşam süresi ağaçlardan anlamlı derecede kısadır, bu sıradan gerçeğe tamamen habersiz olabiliriz. TED لكن لو أن حياة إنسان كاملة كانت بشكل ملحوظ أقل من حياة تلك الأشجار، فلسوف نكون غافلين تمامًا عن هذه الحقيقة البديهية.
    Yıllarca taştan tahtadan putlara taptık, ilahlarımızı kendimiz yarattık Allah ın varlığından habersiz yaşadık kanunlarımız insanlar yapıyordu, Allah tan gelen hiçbir şey yoktu zenginler fakirleri unutmuştu, acıma duygusu bilinmiyordu, düşene kimse el uzatmıyordu Allah bizi bunun gibilerin elinden kurtaracak birini seçti! Open Subtitles لسنوات , و نحن نعبد الخشب و الحجارة صور هى من صنع أيدينا عشنا فى جهل عن الله كان لدينا بعض القوانين الدنيوية و لا يوجد لدينا شرائع سماوية , كان الأغنياء يهملون الفقراء
    habersiz uğradığım için kusura bakma. Bende telefon numaran yoktu. Open Subtitles آسف لأنى فعلت هذا دون إخبارك لم يكن لدى رقم هاتفك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more