"habersizce" - Translation from Turkish to Arabic

    • سابق إنذار
        
    Sadece katilin bu şekilde gelip sana habersizce vuracağını düşünmemiştim. Kate, dinle beni. Open Subtitles إنّما لمْ أتوقع أن يأتي القاتل وبدون سابق إنذار هكذا.
    Seni yıllardır görmüyorum ve bir anda habersizce ofisime geliyorsun. Open Subtitles لم أراك منذ أعوام, ثم تدخل إلى مكتبي هكذا بلا سابق إنذار
    Hayır, sadece habersizce gideceğim, onu kulaklarından yakalayacağım ve onu arabanın arkasına bağlayıp eve kadar yürüteceğim. Open Subtitles لا, سأظهر بدون سابق إنذار وأسحبه من أذنه وأجعله يعود إلى المنزل سيرًا على الأقدام بينما أقود السيارة من خلفه
    habersizce açılan ve dibi olmayan çukurlardır. Open Subtitles حُفر سحيقة العمق تفتح دون سابق إنذار
    habersizce Paris'e gitmeye zorlandım. Open Subtitles ليس هناك وقت, باول! اضطررت إلى السفر إلى باريس دون سابق إنذار.
    - habersizce hayatından sökülmesinin. - Anneme zarar vermeyeceksin. Open Subtitles أن ينتزع منك أحباؤك بلا سابق إنذار.
    habersizce gelir ve içten içe seni yok eder. Open Subtitles يأتي بدون سابق إنذار و يترككَ محطّمًا
    Bir şey beni habersizce ele geçiriyor. Open Subtitles ثمة... شيء يعتريني... دون سابق إنذار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more