"hafızasından" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذاكرة
        
    • ذاكرته
        
    • ذاكرتها
        
    Seyahat etmenin bana öğrettiği bu oldu: Bedenin hafızasına, beynin hafızasından daha çok güvenmek. TED ذلك ما علمني له السفر، أن تثق بذاكرة الجسد أكثر من ذاكرة العقل.
    Ve sonra da... sıradaki kurbanını... bir önceki kurbanın cep telefonu hafızasından seçiyormuş. Open Subtitles وبعد ذلك تختار ضحيّة جديدة من ذاكرة الهاتف الخلوي
    Beni hafızasından kaç defa silmeye çalıştığın umurumda bile değil. Open Subtitles لا أهتم بعدد المرات التي حاولتِ فيها مسحي من ذاكرته
    Beslediği duygular bile zamanla hafızasından silindi. Open Subtitles وحتى تلك المشاعر التي كانت قد طوقته لفترة شيئا فشيئاً بدأت بالتلاشي من ذاكرته
    Ölüm defteri, Amane'nin de hafızasından yine silindi. Open Subtitles أماني فقدت ذاكرتها من جديد عن مذكرة الموت
    Ölüm defteri, Amane'nin de hafızasından yine silindi. Open Subtitles أماني فقدت ذاكرتها من جديد عن مذكرة الموت
    Bu şifreler büyükbabanın hafızasından daha fazla eksikler içeriyor. Open Subtitles هذه الشفرة بها ثغرات اكثر من ما في ذاكرة جدي
    Belli birinin hafızasından orada olmayan şeyler görüyorum. Open Subtitles انا أقصد أنني أرى اشياء تبدوا خارج المكان في ذاكرة شخص معين والان انا ارى الشيء غريب الاطوار
    Biri arşiv hafızasından sildiğin için yok. Open Subtitles لأن أحدهم محاه من ذاكرة الأرشيف
    Biz hafızayı ya da hafızasından geri kalanları Vogel'in MX'inden sana aktarabilirsek o bağlantıları sen kurabilirsin. Open Subtitles إذا قمنا بنقل الذاكرة أو أيا ما تبقى من ذاكرة الـ "م.إكس" الخاص بـ "فوجل" إليك يمكنك إيجاد الحلقة
    Robotun hafızasından silin onu. Open Subtitles إمسحوها من ذاكرة الرجل الآلي
    Kendini korumak için bilinçaltı olayın anılarını hafızasından sildi. Open Subtitles عقله اللاواعي محاه من ذاكرته لكي يحمي نفسه
    Bazen, o acı veren anıyı hafızasından ayırır. Open Subtitles لقد قام بفصل الامور المؤلمة التى حدتث له من ذاكرته
    Bilgisayar bir görevden diğerine geçerken içerik geçişi denilen bir şey yapmak zorundadır, bir görev üzerinde yer imi yaparken hafızasından eski veriyi çıkarır ve yeni verileri alır. TED عندما ينتقل الحاسوب من مهمّة لأخرى، فإنه يقوم بما يسمّى بتغيير المحتوى، بحيث يحتفظ بما وصل إليه في مهمّة ما، مُخرجاً البيانات القديمة من ذاكرته ومُدخلاً البيانات الجديدة.
    O benim oğlum ve hükümetin ne demek zorunda olduğu ya da beni hafızasından kaç defa silmeye çalıştığınız umurumda bile değil. Open Subtitles -انه ابنى -وانا لا اهتم بما يجب ان تقوله الحكومة او عدد المرات التى حاولتِ بها محوى من ذاكرته
    Sanki herşey hafızasından silinmiş... Open Subtitles و كأن ذاكرته قد محيت
    Eğer kanamayı kontrol edemezsek, hafızasından daha çoğunu kaybedecek. Open Subtitles إن لم نسيطر على هذا النزيف , سوف تخسر أكثر من ذاكرتها , ستموت
    Görünüşe göre, hastanın hafızasından önce kişiliği geri döndü sen buna doğal durum diyebilirsin. Open Subtitles ،من الواضح أنّه بدون ذاكرتها شخصية المريضة قد عادت إلى ما يمكنكَ تسميته بحالتها الطبيعيّة
    Geçici iskanın onun yankı hafızasından bir şey çıkarabilecek kadar sağlam olma şansı da var. Open Subtitles لكن هناك فرصة صغيرة أن تكون ذاكرتها المؤقتة سليمة بما فيه الكفاية لإنقاذ بعض من ذاكرتها الأساسية
    Onları hafızasından silmeliydim. Open Subtitles لحظات عصيبه يجب ان ازيلهم من ذاكرتها
    hafızasından haritayı çizmeye çalışıyormuş. Open Subtitles كانت تحاول إعادة رسم الخريطة من ذاكرتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more