| Eğer meseleyi burada kapatmazsak haftalar boyunca senin mızmızlanmanı dinleyeceğim herhalde. | Open Subtitles | إذا نحن لا نقطعه الآن، سيكون علي الإستماع لك تئنّ لأسابيع. |
| haftalar boyunca bir salda kalmış güneş onu kör etmiş, sırtı sakatlanmıştı. | Open Subtitles | وظلّ لأسابيع على قطعة من الخشب ووهج الشمس أفقده البصر, وظهره مكسور. |
| Kendi ağırlıklarını elli katını taşırlar, ve bu karışık tünelleri açmak için haftalar boyunca çalışırlar ve... | Open Subtitles | يمكنهم أن يحملو وزنهم 50 مرة, وهم يعملون لأسابيع وأسابيع في بناء هذه الأنفاق الصغيرة والمعقدة. |
| Ve seni içinden çıkartamamıştım. haftalar boyunca o şeyi giymiştin. | Open Subtitles | و لم أستطيع أن أجعلك تغيره لقد أرتديته لأسابيع |
| haftalar boyunca bunu bana ulaştırmaya çalışmış olmalılar ama ikimizin adı da bürokrasi yüzünden birçok kez değişti. | Open Subtitles | لابد انهم كانوا يحاولون ايصاله لي منذ اسابيع ولكن بسبب تغير اسمائنا جعل ذلك صعباً |
| Vücutları haftalar boyunca sürekli bozuldu ve son bir üreme etkinliğinden sonra sonunda tükendiler. | Open Subtitles | كانت تضمحلّ أجسادهم لأسابيع وبفعل التناسل، فإنهم ينتهون أخيراً |
| Cep telefonunu, haftalar boyunca bir yumurtanın yanında çaldırırlar. | Open Subtitles | تركوا تليفون محمول يرن بجوار بيضة لأسابيع. |
| Patlamada yayılan küller Akdeniz'i haftalar boyunca karanlıkta bıraktı. | Open Subtitles | حوّل الرماد المتخلف من الثوران البحر الأبيض المتوسط لأسابيع من الظلام الدامس |
| Görevime o kadar odaklanmıştım ki, haftalar boyunca böcekler ve limon otundan biraz daha fazlasıyla dayandım. | Open Subtitles | وكنت متفانية للغاية لمهمتي حيث بقيت قائمة لأسابيع أكثر من الحشرات وحشائش الليمون |
| Başından beri, haftalar boyunca bir aptal gibi etrafta dolaşıp hiçbir şey söylemeden sana güvenmeme izin verdin. | Open Subtitles | بدلاً من جعلي أمشي هنا لأسابيع كالغبية لا أعرف شيئاً بينما أنا أثق بك |
| haftalar boyunca gerek Amerika'daki gerekse dünyadaki haberler bununla meşgul olacak. | Open Subtitles | و سوف تهيمن على الأخبار ، هنا و حول العالم لأسابيع قادمة |
| Her gün, okul dönüşü buraya geldiğimde haftalar boyunca beleş pizza verdin bana. | Open Subtitles | كنت تدعني أكل لأسابيع بدون أن أدفع عندما كنت آتي الي هنا كل يوم بعد المدرسة |
| haftalar boyunca hastaneye gidip geliyordum. | Open Subtitles | أعني ، لقد دخلت وخرجت من المستشفي لأسابيع في هذا الوقت |
| Aşırılıklardan kaçındım, böylece derste çenemi kapalı tuttuğumda öğretmenler haftalar boyunca durmaksızın doğrudan bana yönelik biçimde konuşmadan geri planda kalabilirdim. | TED | خطوت في الخط الفاصل الجميل بحيث أنني لو أبقيت فمي مغلقاً في الدرس، يمكنني حينها أن أنهي الدراسة ولكن دون أن أتحدث مع المعلمين لأسابيع كنتيجة لذلك. |
| - Çalmayı kesmiyor. Bazen haftalar boyunca. | Open Subtitles | هي لا تتوقف عن العزف أحياناً لأسابيع |
| Birkaç ay iyiydi, sonra haftalar boyunca ortadan yok oluyordu. | Open Subtitles | كانت بخير لأشهر وتختفي لأسابيع |
| Wahoo'lar bu parçayı haftalar boyunca izleyebilir. | Open Subtitles | عمَّن يتسكع تحت الظلال. قد تستمر سمكة "الواهو" في تعقب قطع الحطام الطافية لأسابيع. |
| Evet, ama-- ve haftalar boyunca, evi temizlemek, ve faturaları ödemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ...نعم، لكن و لأسابيع كنت أنظف المنزل و كان يجب أن أتأكد من أن كل الفواتير مدفوعة |
| haftalar boyunca o evde mutlu aile rolü oynayarak saklandık! | Open Subtitles | لقد كنّا بذلك المنزل سعداء منعزلين لأسابيع! |
| haftalar boyunca bu yemeği düzenliyordu. | Open Subtitles | انه كان ينظم لهذا منذ اسابيع |