Bugün oradaki insanlar çabalarını hak etmiyorlardı. Fakat bir kişi var ki. | Open Subtitles | هؤلاء الاشخاص اليوم لم يستحقوا جهدك ، ولكن هناك من يستحق |
Onları arındırırken beni izlemeyi hak etmiyorlardı. | Open Subtitles | لم يستحقوا أن يشاهدونني بينما أُنقيهم |
Kazandıkları ikinci şansları hak etmiyorlardı. | Open Subtitles | إنهم لا يستحقون الفرصة الثانية التي حصلوا عليها |
Bu dünyada yaşamayı hak etmiyorlardı, yani benim dünyamda! | Open Subtitles | لا يستحقون الحياه في هذا العالم, في عالمي أنــا |
Kadınlar zorla kısırlaştırılıyorlardı çünkü "üremeyi hak etmiyorlardı." | Open Subtitles | لأنهم لا يستحقون التكاثر |